|
Not: Bir yanıt gönderebilmek için kayıtlı olmalısınız. Kayıt olmak için, burayı tıklayın!
|
K O N U ı N C E L E M E |
THE_FAMERA |
İletim - 25/02/2006 : 20:06:01 Türklerin Dil konuşması açısından çok çok eskiye dayanırmış. Ama Yazı olarak değişiklere uğramış.. Ben çok şaşırdım... |
5 S O N Y A N I T L A R (En Son İleti ılk Sırada) |
Mérula Alba |
İletim - 18/04/2006 : 16:45:12 Türklere ait ilk yazılı eser hepimizin bildiği gibi Orhun Yazıtları. Yaklaşık 5000 yıllık bir tarihi var. Konuşma dilinen yazı diline geçiş için de 2500-3000 yıllık bir sürecin gerekli olduğu dilbilimciler tarafından söylenmekte. Bu sözlerden yola çıkarak yaklaşık 8000 yıllık bir dil tarihmiz olduğu sonucuna varıyorlar. Böylelikle de dünyadaki en eski diller arasına giriyor bizim dilimiz.
Göçebe yaşadığımız için birçok dilin etkisinde kalmışız. Ancak o etkisinde kaldığımız dilleri tamamen kullanmamışız. Hassooo'nun da dediği gibi özellikle Arapça edebiyat alanında dilimize girmiştir. Ama kullanılırken de kendi dilimize uyarlanmıştır. Böylece Osmanlıca ortaya çıkmıştır. Osmanlıca çoğu kişinin zannettiği gibi anlaşılamayacak bir dil değildir. Özellikle alfabe kısmı. Arap harflerini tanıyan, bilen bir kişi çok rahatlıkla anlayabilir. Çünkü Arapça ve Farsça kelimelerden çok Türkçe kelimeler sadece Arap alfabesiyle yazılmıştır. Osmanlıca için çok iyi Arapça ya da Farsça bilmek gerekmiyor bu yüzden.
Ayrıca şunu da belirtmek istiyorum. Bizim konuştuğumuz dil bir lehçedir. Anadili konuşmuyoruz yani. Dilimizin adı Türkçe değil, Türkiye Türkçesi'dir. 8000 yıl önce konuşulan Türkçeye en yakın dil günümüzde Azeri Lehçesidir. Azerileri anlamakta güçlük çekmemizin sebebi şu anki lehçemizdeki yabancı sözcük sayısı ve yanlış kelime türetimidir. Buna örnek olarak hepimizin çok sık kullandığı "ortam" kelimesi verilebilir. "orta" isimdir. Bu kelimeye eklenen -m eki de isimden yeni bir isim türetmiştir. Buraya kadar bir sorun yok gibi. Ama Türkçede(anadil olan)-m diye isimden isim yapan bir ek yoktur. İşte bu gibi yanlışlıklar yüzünden de dilimiz anadil olmaktan çıkmış, lehçe haline gelmiştir. Göçebe yaşadığımız için tüm bunlar. Ha bu kadar kötü özelliğin yanında göçebe olmanın, sürekli hareket halinde olmanın çok güzel etkileri de olmadı değil. Dilimizdeki fiil sayısının dünyadaki diğper dillere göre çok fazla olmasının sebebi göçebe olmamız. Dilbilimciler böyle diyor en azından. Düşünsenize bir tek fiil kökünden en az 120 tane kelime türetilebiliyor. Ne muhteşem bir şey. Bunda ne var demeyin. Durağanlıktan türeyen sıfatların yoğun olduğu ingilizcede bizimkinin yarısı kadar fiil yok.
Not: Tüm bu yazdılarım sizin bu konuyla ne kadar alakalı oldu bilemiyorum. YAnlış yazımlarım var mı onu da bilmiyorum. Kontrol etme fırsatım olmadı. Başka şeylerle de ilgileniyorum da şu an. Dimi böcüükkk! Yanlışım varsa affola... |
HASSOOO |
İletim - 18/04/2006 : 16:04:10 Abi 4-5 mesajda nereden nereye kaydırmışsınız konuyu?
Türkler göçebe olduklarından yazıyı kullanmaları pek gerekmiyordu. Hele ki kil tabletlerin olduğu bir dönemde ek yükten başka bir şey getirmezdi. İlk alfabelerimiz daha çok bu tür kil tabletlere yazılması kolay köşeli harflere sahipti. Arap-İslam kültürü ile tanınınca Arap alfabesini kullanmaya başlamamız tamamen edebiyat alanında yüksek bir medeniyetten etkilenmemizin sonucudur. Bu devirde yazılı eserlerimiz artmış, hatta zamanla Arap edebiyatını da geride bırakmışızdır. Arap alfabesini de direk kullanmamış, kendimize göre uyarlamış, icabında bazı harflerin seslerinde değişiklikler yapmışızdır. Osmanlıca, Arapça değildir.
Latin Alfabesine geçişi zaten yeteri kadar biliyorsunuz. |
mj |
İletim - 17/04/2006 : 23:11:39 yabancılaşma da cabasıı |
mym |
İletim - 17/04/2006 : 22:19:56 asıl kendi dilimizi biz değiştiriyoruz.her şey özentiden ibaret |
wolverine |
İletim - 17/04/2006 : 21:43:19 türkleri daha incelesen şaşıracak o kadar şey bulursun ki.... doğrusu eski türk devletlerinde yazi dili ile konuşma dilinin farklı olması gerçekten ilginç nasıl yapabilmişler o zamanda anlayamıyor insan...
TÜRK MİLLETİNİ DÜNYA TARİHİNDEN ÇIKARIRSAN ORTADA TARİH KALMAZ. |
|
|
|