Not: Bir yanıt gönderebilmek için kayıtlı olmalısınız. Kayıt olmak için, burayı tıklayın!
|
K O N U ı N C E L E M E |
major |
İletim - 12/06/2005 : 13:18:23 Arkadaşlar size başka bir forumdan alıntı yapacağım hoş bir konu...
Birinci ve de en önemli ders;
Okuldaki ikinci ayımda, hocamız test sorularını dağıttı. Ben okulun en iyi öğrencilerinden biriydim. Son soruya kadar soluk almadan geldim ve orada çakıldım kaldım. Son soru şöyleydi: "Her gün okulu temizleyen hademe kadının adı nedir?.." Bu herhalde bir çeşit şaka olmalıydı. Kadını yerleri silerken hemen her gün görüyordum. Uzun boylu, siyah saçlı bir kadındı. 50'lerinde falan olmalıydı. Ama adını nereden bilecektim ki!.Son soruyu yanıtsız bırakıp kağıdı teslim ettim. Süre biterken bir öğrenci, son sorunun test sonuçlarına dahil olup olmadığını sordu. "Tabii dahil" dedi, hocamız.. "İş yaşamınız boyunca insanlarla karşılaşacaksınız. Hepsi birbirinden farklı insanlar. Ama hepsi sizin ilginiz ve dikkatinizi hakkeden insanlar bunlar. Onlara sadece gülümsemeniz ve `Merhaba' demeniz gerekse bile.." Bu dersi hayatim boyunca unutmadım. O hademenin adı da Dorothy idi.
İkinci önemli ders; Yağmurda otostop!..
Bir gece vakit gece yarısına doğru, Alabama otoyolunun kenarında duran bir zenci kadın gördüm. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmura rağmen, bozulan arabasının dışında duruyor ve dikkati çekmeye çalışıyordu. Gecen her arabaya el sallıyordu. Yanında durdum. 60'li yıllarda bir beyazın bir zenciye, hem de Alabama'da yardıma kalkışması pek olağan şeylerden değildi. Onu kente kadar götürdüm. Bir taksi durağına bıraktım. Ayrılırken ille de adresimi istedi Verdim. Bir hafta sonra kapım calindi. Muazzam bir konsol televizyon indiriyordu adamlar. Bir de not ekliydi, armağanda; "Gecen gece otoyolda bana yardımınıza teşekkür ederim. O korkunç yağmur sadece elbiselerimi değil, ruhumu da sırılsıklam etmişti. Kendime güvenimi yitirmek üzereydim, siz çıkageldiniz. Sizin sayenizde ölmekte olan kocamın yatağının baş ucuna zamanında ulaşmayı basardım. Biraz sonra son nefesini verdi. Tanrı bana yardim eden sizi ve başkalarına karşılık beklemeksizin yardim eden herkesi kutsasın!.. En iyi dileklerimle, Bayan Nat King Cole
Üçüncü önemli ders..
Size hizmet edenleri hep hatırlayın.. Bir pastanın üç-otuz paraya satıldığı günlerde 10 yasinda bir çocuk pastaneye girdi. Garson kız hemen koştu. Çocuk sordu: "Çukulatalı pasta kaç para?.." -"50 cent!.." Çocuk cebinden çıkardığı bozukları saydı. Bir daha sordu: -"Peki dondurma ne kadar.." -"35 cent" dedi garson kız sabırsızlıkla.. Dükkanda yığınla müşteri vardı ve kız hepsine tek basına koşuşturuyordu. Bu çocukla daha ne kadar vakit geçirebilirdi ki. Çocuk parasını bir daha saydı; "Bir dondurma alabilir miyim lütfen" dedi. Kız dondurmayı getirdi. Fişi tabağın kenarına koydu ve öteki masaya koştu. Çocuk dondurmasını bitirdi. Fişi kasaya ödedi. Garson kız masayı temizlemek üzere geldiğinde, gözleri doldu birden. Masayı sanki akan yaşlar temizleyecekti. Boş dondurma tabağının yanında çocuğun bıraktığı 15 cent'lik bahşiş duruyordu.....
Dördüncü önemli ders..
Yolumuzdaki engeller.. Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuştu. Bakalım neler olacaktı?. Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler. Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirdi. Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyordu. Sonunda bir köylü çıkageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu. Sırtındaki küfeyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarıldı ve ıkına sıkına itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kaldı ama, kayayı da yolun kenarına çekti. Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereydi ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı.. Kese altın doluydu. Bir de kralın notu vardı içinde.. "Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir" diyordu kral. Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı. "Her engel, yaşam koşullarınızı daha iyileştirecek bir fırsattır.".
Beşinci önemli ders..
Önemli olan vermektir.. Yıllar önce hastanede çalışırken, ağır hasta bir kız getirdiler. Tek yaşam şansı beş yaşındaki kardeşinden acil kan nakli idi. Küçük oğlan ayni hastalıktan mucizevi şekilde kurtulmuş ve kanında o hastalığın mikroplarını yok eden bağışıklık oluşmuştu. Doktor durumu beş yaşındaki oğlana anlattı ve ablasına kan verip vermeyeceğini sordu. Küçük çocuk bir an duraksadı. Sonra derin bir nefes aldı ve -"Eğer kurtulacaksa, veririm kanımı" dedi. Kan nakli ilerlerken sordu: -"Peki, ben ne zaman öleceğim?" Ablasını yaşatırken, kendisinin öleceğini zannetmiş, buna rağmen kanını vermeyi kabul etmişti. Gülücükler yüzünüzden hiç eksik olmasın
Bu da başka bir ders
Gunlerden bir gun, koylerden birinde, adamin birinin esegi, kuyunun birine dusmus. Niye duser, nasil duser sormayin. Esek bu. Dusmus iste. Belki kor bir kuyuydu, agzi tahtayla kapatilmisti belki, uzerine de toprak dokulmustu. Zamanla tahta curudu, zayifladi, toprakta biten otlari yemek isteyen esegin agirligini cekemedi ve gum. Gum degilse de paldir kuldur esegi yuttu kuyu. Hayvancik saatlerce aci icinde kivrandi, bagirdi kendi dilinde. Ayiptir soylemesi, anirdi yani. Sesini duyan sahibi gelip bakti ki vaziyet kotu. Zavalli esegi kuyunun dibinde melul mahzun bakiniyor. Ustelik yaralanmis. Karsilastigi bu durumda kendini esegi kadar zavalli hisseden adamcagiz koyluleri yardima cagirdi. Ne yapsak, ne etsek, nasil cikarsak sorulari havada kaldi. Sonunda karar verildi ki kurtarmak icin calismaya degmez. Tek care, kuyuyu toprakla ortmek. Ellerine aldiklari kureklerle etraftan kuyunun icine toprak attilar. Zavalli hayvan, uzerine gelen topraklari, her seferinde silkinerek dibe doktu. Ayaklarinin altina aldigi toprak sayesinde her an biraz daha yukseldi ve sonunda yukariya kadar cikmis oldu. Koyluler agzi acik bakakaldi.
Hayat, bazen bizim de uzerimize abanir. (Ne bazeni, cogu zaman.) Toz toprakla ortmeye calisanlar cok olur. Bunlarla basetmenin tek yolu, yakinip sizlanmak degil, dusunup silkinmek ve kurtulmak, aydinliga adim atmaktir. Kor kuyuda olsak bile
   |
5 S O N Y A N I T L A R (En Son İleti ılk Sırada) |
guraktan |
İletim - 14/06/2005 : 23:17:25 Uygulanması zordan kastettiğim, oradaki mesajda adam arabasına birini alıyor, bunu biz yapsak başımıza ne geleceği belli değil, adam kafamıza silah dayayıp arabayı bile götürebilir, hatta canımızı bile kaybedebiliriz. İşte bu şüpheden dolayı uygulaması zor. Örneğin ben dilencilere hep yardım ederdim, ne zamanki dilencilerin milyarları götürdüğünü öğrendim, yardım etmeyi kökten kestim. Tabi kurunun yanında yaş da yanıyor ama başka şansımız da yok ne yazıkki. Kötülükler insanın ruhuna işlemişse ve iyiliğe teşvik edemiyorsak bu insanların özgürlüğünü kısıtlamalıyız, yani mürebbet hağis iyi ceza olur, gerçi fatura devlete çıkar ama bu sokaklarda dolaşmalarından iyidir. Güven meselesine gelince, herkes sevdiklerine güvenmek zorundadır, çünkü insanlar birbirine muhtaçtır, ama bu güven körü körüne olmamalıdır, çünkü sevdiklerimiz bile olsa bu bizi yarı yolda bırakmayacaklarının garantisini vermez. |
major |
İletim - 14/06/2005 : 22:38:29 alıntı: ordakal tarafından yazılan:
peh. 1. Arkadaşına Güvenme 2. Sevgiline Güvenme 3. Öğretmenine Günvenme 4. Müdürüne Güvenme 5. Kimseye Güvenme
Peh.
Hiç kimseye güvenmeyesem kendimi öldürürüm. Arakdaşlarıma ve ordaki diğerlerine hayatımın sonuna kadar güvenirim. Özellikle arkadaşlarıma... |
Rappier |
İletim - 14/06/2005 : 21:22:29 alıntı: ordakal tarafından yazılan:
peh. 1. Arkadaşına Güvenme 2. Sevgiline Güvenme 3. Öğretmenine Günvenme 4. Müdürüne Güvenme 5. Kimseye Güvenme
Bu ne şimdi ??? hayata dair 5 dersmi ?? Eğer senin vereceğin ders buysa sorunun büyük demektir.
1-Güvenmeyeceksen arkadaş olma 2-Güvenmeyeceksen sevme 3-Sana birşeyler öğretmeye çalışan kişiye saygılı ol 4-Düzeni sağlamak isteyen kişilere yardımcı ol 5-Kimseye güvenmeyeceksen bir adada yanlız başına yaşa....
|
ordakal |
İletim - 14/06/2005 : 15:53:15 peh. 1. Arkadaşına Güvenme 2. Sevgiline Güvenme 3. Öğretmenine Günvenme 4. Müdürüne Güvenme 5. Kimseye Güvenme |
Jeta |
İletim - 14/06/2005 : 10:02:32 major çok güzel olmuş da abicim nolur biraz daha kısa yaz ya okuyana kadar canım çıktı valla.... |
|
|
|