| K O N U ı N C E L E M E |
| Karakartal312 |
İletim - 28/05/2008 : 00:20:23 Türk futbolunun tribün tarihinde bir devir kapandı...
Birçok maçta tezahüratlarıyla takımı ateşleyen, Şampiyonlar Ligi’nde Liverpool ile oynanan maçın kazanılmasında büyük rol oynarken, stadı inletip ses rekoru kıran, birçok rakip takımın taraftarlarının kıskandığı Çarşı Grubu şok bir kararla kendini feshetti. Grup lideri Alen Markaryan, Çarşı'nın Beşiktaş'ın önüne geçtiği için böyle bir karar aldıklarını söyledi.
Coşkusu, tezahüratları ve takımına verdiği destekle dünya çapında ün yapan Beşiktaş'ın taraftar grubu 'Çarşı', kendini feshettiğini açıkladı.
Beşiktaş Kültür Merkezi'nde Çarşı grubu için yapılan 'Asi Ruh' belgelisinin galasında konuşan, grubun lideri Alen Markaryan, Çarşı'nın kendini feshettiğini ve artık 'Çarşı' diye bir grup olmadığını açıkladı.
Çarşı'nın Beşiktaş Kulübü'nün önüne geçtiği eleştirilerinden yakınan Markaryan, hiç bir şeyin Beşiktaş'ın üstünde olamayacağını ve kulübe zarar vermemek adına böyle bir karar aldıklarını açıkladı.
Galada Çarşı grubuna tarihi boyunca önderlik yapmış kişiler kürsüye davet edilirken, karar açıklandıktan sonra salondan tepki sesleri ve karara itirazlar yükselmesi dikkat çekti.
Beşiktaş ve Türk futbolu adına en önemli tribün gruplarından olan Çarşı'nın, isim değiştirip değiştirmeyeceği ya da tavrının ne olacağı önümüzdeki günlerde bir hayli konuşulacağa benziyor.
Alen Markaryan'ın veda niteliğindeki yazısı, forzabesiktas.com adlı taraftar sitesinde yayınlandı. ÇARŞI Grubu adına duygu yüklü bir yazı yazan Alen Markaryan'ın satırları şöyle;
Çeşitli badirelerin, sayısız hüzünlerin ve nice sevinçlerin dışa vurumudur bu film.
Aslında bu film, bir hayatın yollara nasıl aktığının bir belgeselidir de...
Gönül isterdi ki şampiyonlukla kucaklaşılmış bir senede bacak bacak üstüne ataraktan "inanın çocuklar başardık" şarkılarını söyleyerekten ve de şöyle 32 dişimizle gülerekten bir fotoğraf karesinde olalım.
Lakin, çok sakin bir şekilde söyleyelim ki; Beşiktaş Camiası'nı o fotoğraf karesinde buluşturmak istemeyen güçler var.
Amatör ruh, profesyonel düşünce içinde hazırlanmış bu filmde belki birşeyler hissedeceksiniz.
Kıpır kıpır olan yanınıza kulak verin. Çünkü o yanınız size mutlu bir fotoğraf karesinin adresini söyleyecektir.
Beşiktaş'ı yaşamak, Çarşı'yı hissetmek, tutkunlarına bir peri masalı gibidir.
Dinleyenlerine bir zamk gibi yapışan bu aşk yaşayanlarına neler eylemektedir?
Hiç düşündünüz mü?
Devamlı sırtında kamburla dolaşan, ama negatif ama pozitif mutlaka eleştirilen, her daim içine çomak sokulan, dudak dudağa bile hayalken, göz göze sevişmelerine bile ferman çıkartılan bu coğrafyayı...
Hiç düşündünüz mü?
Bağırıyorken de, bağırmıyorken de her şekilde her dönemde para alıyorlar düye suçlanan, seviyesiz muhabbetlerin odak noktası bu haritanın ızdıraplarını hiç düşündünüz mü?
Ve siz "karşı" olmak ne demektir bilir misiniz?
Düşünün bakalım.
Tam 1,5 saatiniz var.
Mahallenin hep kötü çocuğuyduk.
Hep içimizden, gönlümüzden birşeyler katmaya çalıştık.
Ama yalnızca çalıştık.
Zaman denilen amansız girdapla hep dalga geçtik.
Zamanın tümünü Beşiktaş'la geçiren bu kitlenin ne yaptığını "zaman" bile anlayamazdı eminiz.
İyi, kötü, güzel, çirkin, farklı, ayrıcalıklı, hit ve hep bir numara birçok imzamız oldu.
Her şeyi Beşiktaş için yaptığımıza kalıbımızı basardık.
Hala da basarız.
Lakin bunları yaparken, galiba sanırım zannediyorum ve hissediyorum ki zarar veriyormuşuz.
Şanlı, şerefli camiamızı rahatsız etmeye başladığımızı hissettik sanki. Biz fazlaysak, biz birilerinin adamıysak, biz Beşiktaş'sız bir hayat yaşamaya başlamışsak ve biz zarar veriyorsak hemen gidebilirdik.
Herşey Beşiktaş için değil miydi?
Aslında herşey geçen sene "satılmış Çarşı" diye bağırıldığında başladı.
Yazık kere yazıktı. Tam bırakıyorduk ki...
24 Saat Beşiktaş'ı yaşarken Beşiktaşsızlık nasıl bir duyguydu ki?
Ve biz nereye gidiyorduk?
Dedik ki zamansız ayrılıkları sevmiyoruz, uygun zamanını bulalım öyle terkedelim diyarı.
Ama baktık ki; hakaret almış başını gidiyor ve dayanılmaz bir ızdırap var içimizde ve biz kimin hakaret ettiğini bile göremiyoruz, masket takmış bir sürü insan atıp tutuyor...
Sessizce ve kimsesizce ayrılmak geçti içimizden, hem bu limandan, hem bu can evimizden.
Bu kararı verirken kaburgamızın tam ortasına saplanan bir hain hançeri sizle paylaşmak istiyorum:
"Çarşı Beşiktaş'ın üstüne geçti"
İşte bu halüsülasyon ve sınırı belli olmayan dedikodulardan dolayı...
Beşiktaş neresiydi, Çarşı kimdi? Bu ne yaman çelişkiydi ki...
Şanlı Beşiktaş olmasa Çarşı olurmuydu ki?
Neyse... İnşallah geriye bayrağı göklerde, şerefi yedi düvelde bir tribün bırakıyoruz. Dinlenmek ve yapılacakları görmek bizim de hakkımız sanırım.
Hakkımız geçtiyse size hakkınızı helal edin.
Biz bizimkileri sizlere helal ediyoruz. ÇARŞI |
| 5 S O N Y A N I T L A R (En Son İleti ılk Sırada) |
| Karakartal312 |
İletim - 30/05/2008 : 00:36:41 Güzel yazmışsın:) Olabilir aslında:) Ya zaten bir sloganları vardı. Hayat biter,ortam biter,alem biter, Çarşı bitmez diye.. Çarşı sadece isim olarak kendini feshetti. Destek olarak kendini tribünlerden çekmez. Tepkileri Demirören'e. Başkan gittiği zaman Çarşı döner. Onlarda bu Beşiktaşlılık ruhu olduğu sürece grubun adı Çarşı olmuş olmamış önemli değil zaten..
İşte ÇaRŞı..
Çarşı kapalının ortasında sıralanan bir grup değildir. Çarşı bir ruhtur.Çarşı, New York 'da yeraltı trenine yazılmış siyah beyaz bir grafitidir, Prag'da duvara yazılmış bir yazıdır, Erzincan'da bir dağın yamacına yazılmış sevgidir, Adana'da bir rengi bozuk derneğin duvarlarına boyanmış siyah ile beyazdır, Galatasaray lisesi duvarına yazılmış "Çarşı Ulan" işaretidir. Bir tiyatro sahnesinde hiç bir dekora uymadan sırtında taşınan kutsal Beşiktaş formasındadır Çarşı. Zonguldak'ta maden göçüğünden çıkarıldığında ilk nefesle sorulan "maç kaç kaç ?" sorusundadır Çarşı.
Hakeme kızdığında "satanist hakem" diye bağırıp gündemi takip edenlerdir. Atatürk'e dil uzatan dönemin milletvekili hasan Mezarcı' ya "hasan Mezarcı' ya kafam girsin" diyen tezahüratıyla cumhuriyet'in Kemalist çizgisindeki duruşunun ödünsüz sesidir. Bazılarının yalakalıklarına "tek adam, atam" ya da "bir pankartta
Verhaugen 'e aç Avrupa şampiyonu ol fener" diyen zekâdır. Beşiktaş aşkını
Pankartlarda "başka boyutların tanrısı" diye ifade eden kalptir.
Cezası gereği boş kalmış tribünlere "Ruhumuz Yeter" yazan yüreklerdir. Kaşınanı tesislerinde ziyaret eden ya da ellerine verdikleri "Cobarde Gallina Ortega (korkak tavuk Ortega)" pankartıyla maymun edenlerdir. "erkek adam renkli takım tutmaz" deyip âlemi dut yemiş bülbüle çevirenlerdir. "Işıklar söndüğü zaman tüm fenerliler güzeldir" pankartıyla herkesi güldürenlerdir.
Futbolcusuna kızdığında "aşkımız renklere, sizlere değil" diyen renk aşkıdır. 2 km bayrak yapıp dünya rekoru kıran sevgidir, o bayrağın en arkasında hiç bırakmadan duran 72 yaşındaki teyzedir. Bükreş maçında televizyonların gösterdiği, o soğukta, ayakta boynunda siyah beyaz kaşkoluyla titreyerek Kara Kartallarını seyreden nine'dir.
Tribünde bir doktordur, işçidir, iş adamıdır, okuma yazma bilmeyen bir sokak çocuğudur, profesördür. Omuz omuza zıplayıp "Beşiktaş’ım benim Biricik sevgilim" diye gözünde yaş ile beraber gırtlağını yırtan solcusudur, sağcısıdır, Ateistidir, Hacısıdır, Müslüman’ıdır, Ermenisidir, Yahudisidir, Hristiyanıdır. Irak işgalinden önce savaşa karşı duran yurtseverlerin yanındaki ruhtur. Mitinglerde "Beşiktaşlıyız, savaşa karşıyız" tezahüratlarında, tribün’de "savaşa hayır",
"Amerikan şahinlerine karşı Kara Kartallar" pankartlarıyla tepkisini koyandır. Bir F16 burnuna yapılmış Kartal'dır.
Çarşı'nın "A" sını
Anarşinin "A" sığla yazan güce tapmayan isyankârlıktır. "Siyah Beyaz Ölüm Yaşam" diyen felsefedir. Holiganlığı kahpelik, delikanlılığı da hayat felsefesi olarak benimseyenlerdir. Sevinmek için sevmeyendir, inadına inançla bağlı olandır. Nazım Hikmet'in "Aslolan hayattır" ıra tribünlerin hacı babasıyla "Hayatta Beşiktaş" diye ölümsüzleştirenlerdir. "Çarşı,
Kendine de karşı" diyen aykırılıktır.
Tribüne boydan boya "ölüm ne zaman ve nereden gelirse gelsin; mezarıma siyah beyaz güller atılacaksa, mezar taşıma Beşiktaş yazılacaksa, böyle ölüm hoş gelsin sefa gelsin..." yazan ölümsüz sevgidir. Çarşı ruhu Beşiktaş’ının uslanmaz asi ruhudur,
Beşiktaş’ını taparcasına seven çılgın aşığıdır."
|
| FearOfThEDarK |
İletim - 29/05/2008 : 20:07:09 alıntı: Tony_P@rker tarafından yazılan:
Alen'in açıklamasını sonuna kadar dinledim. Bir muhabirin, tekrar toplanma olabilir mi sorusuna, şuan öyle bir şey düşünnmüyoruz yanıtını verdi. Kesin bir hayır cevabı vermedi. Yani bence geri gelecektir çarşı.
dün bunu rüyamda gördüm :):) ;dağılan çarşı uzun süre etrafta gözükmez,sonra fb maçı gelir çatar ve çarşı , "akıllı ol çarşı burada" pankartlarıyla geri döner... off bea ne yazdım ama tüylerim diken diken :) |
| sdal188 |
İletim - 29/05/2008 : 18:56:51 Evet bencede öyle olacak çarşı'sız beşiktaş olmaz. Böyle bir anda dağılabilecek bir grup değil zaten çarşı.Büyük bir olasılıkla geri gelecektir. |
| Tony_P@rker |
İletim - 29/05/2008 : 18:49:49 Alen'in açıklamasını sonuna kadar dinledim. Bir muhabirin, tekrar toplanma olabilir mi sorusuna, şuan öyle bir şey düşünnmüyoruz yanıtını verdi. Kesin bir hayır cevabı vermedi. Yani bence geri gelecektir çarşı. |
| FearOfThEDarK |
İletim - 29/05/2008 : 18:32:53 çarşı'nın olmadı bir bjk tribünü ve alen'in 3'lü çektirmediği bir maçımızdan 10-0 da galip gelsek,ne zevki olabilir ki? |
|
|