Oyunun bir başka ayrıcalıklı yönü, oyunda hareketin fazla sınırlandırılmamış olmasıydı. Mesela jetpack türü alet edevatlar sayesinde Duke’ün uçabilmesi, çatılara konabilmesi mümkündü. Hatta uzaylıların bir kısmı uçarak tepenizden ateş yağdırırken, bir kısmı da sizinle savaşırken aniden ortadan kayboluyor ve başka bir yerde ortaya çıkıyordu.
Duke Nukem’in esprili tarzı ise oyun boyunca sürmekteydi. Mesela aynadaki görüntüsü hakkında yorumlarda bulunuyor, uzaylılara neler yapma arzusunda olduğunu ifade etmekten geri kalmıyordu. Benzer bir şekilde 3D Realms’in rakibi id Software’e de kimi göndermeler vardı. Örneğin, gizli bölümlerden birinin sonunda Doom kahramanının cesedi bulunuyor, oyunda bir süre hareketsiz kalındığında, Duke parmaklarını çıtlatarak “Ne bekliyorsun? Noel’i mi?” diye soruyordu. Muhtemelen id Software’in iddialı oyunlarını Noel öncesi yayınlaması geleneğine gönderme yapılıyordu.
id Software’den bahsetmişken, oyunun Quake ile yakın zamanlarda çıktığını ve çoğu kişi tarafından birbirine rakip gösterildiği hatırlatmak gerekiyor. Herkesin favorisi ise farklıydı. Hangi oyunun daha iyi olduğunu söylemek ise zor. Quake, Doom’un tarzını mükemmelleştirmişti: Kapalı, gotik, kasvetli mekanlar, ürkütücü canavarlar, şakaya gelmeyen bir oyun tarzı. Teknik olarak Quake motoru uçuş ve benzeri aksiyonlara izin vermese de, oynanışta sanki daha kaliteli ve ustalıklı tasarlanmış olduğu hissini vermekteydi. Nitekim, Quake serisinin oyun motorları sürekli farklı firmaların oyunlarında kullanılagelmiştir. Duke Nukem 3D’in motoru ise bu yaygınlığa erişememiştir. Aklıma gelen yegane örnek, yine bir 3D Realms oyunu olan Shadow Warrior. Buna karşılık Duke Nukem’in 3D FPS türüne sağladığı en büyük katkının, bu tür oyunları kapalı mekanlardan kurtarması olduğunu iddia etmek mümkün. Hem dış mekanların kullanılması hem de o fazla zor olmayan bulmacaların oyunun ilerleyişi için gerekli olması, dozunda tasarlanmış esprili yapı, oyuna çok az da olsa macera oyunu havası vermekte. Bu da, türün kendi sınırlarını genişletmesi için önemli bir adım olmuştu. Böylelikle bir Nazi kalesinde başlayan FPS’lerin (Catacomb Abyss 3D’i de başlangıç alabilirdik) vahşi batıda kötü adam avına ya da zorunlu bir iniş yapılan yabancı bir gezegendeki hayatta kalma savaşına doğru yol alırlarken, Duke Nukem ile çok şey kazandıklarını söyleyebiliriz.
reasons why husbands cheat
read unfaithful spouse