Battlefield 3 Ön İncelemesi

Çevreye ufak bir bakış atsanız dahi dağlardaki, uçuşan kumlardaki ve patlamalardan geriye kalan alevlerdeki mükemmel detayları mutlaka göreceksiniz. Hatta görüntü, kimilerinin gerçek bir operasyondan çekildiğini zannettirecek kadar gerçekçi. Tanklar savaş meydanına vardığında toplar ve tüfekler ateşlenmeye başladığında da asıl cümbüş ortaya çıkıyor. Etrafa dağılan şarapnel parçaları; duman ve kumlardan oluşan ve görüş mesafesini yer yer indirgeyen toz bulutları göz alıcı nitelikte. Bütün bu atmosfere eşlik eden tank toplarının çıkardığı yankılı gürültü, bağırışlar, makineli tüfeklerin ağzına mermi alıp boş kovanları etrafa savururken çıkan ses efektlerinin hepsi son derece detaylı ve kaliteli.

Blackburn’ün görevindeki videodaysa beş kişilik bir ekibin şehirde görev esnasında kaybolan başka bir Amerikan timini aramaya çıktığını izlemiştik. Şehirdeki bu görevin grafikleri, çöpler, moloz yığınları, terk edilmiş arabalar ve göklere uzanan kuleler gibi zengin çevresel öğeler dolayısıyla gözümüze Miller’ın senaryosunda olduğundan daha büyüleyici göründü. Karakterlerin yüz animasyonları, hareketleri ve insansı davranışlarıysa sıra dışıydı. Hele ki düşmanın attığı pusuya yakalanan askerlerin silahlarına davranmaları, birbirlerine bağırışları oyun severleri bizzat atmosfere çekmeye yetiyordu. Yapay zekanınsa şimdiye kadar gerçekçi, inandırıcı ve ölümcül olabileceğine tanıklık ettik.

Bir dakika.

Gel gelelim kaygılarımıza. Oyun hakkındaki baş kaygılarımız arasında ilk sırayı silahlardaki tepme hissinin yetersizliği alıyordu. Ne mutlu ki kısa süre önce yapılan açıklamada tepme oranlarının silahlara göre farklılık gösterebildiği ve bu oranlar üzerinde çalışıldığı açıklaması yapıldı. Bir diğer kaygımız ise Battlefield 3’te uzun namlulu tüfek kullanılsa dahi “tek atış” ta düşmanın öldürülemiyor olması. Görünüşe göre DICE, bu özelliğin oynanışa darbe vuracağını düşerek atlamayı tercih edecek.

Multi-player ve dahası!

Battlefield’ın diğer FPS yapımlarından her zaman üstün olduğu bir nokta varsa o da askerleri kontrol edebilmenizin yanı sıra hava, deniz ve kara araçlarını “singleplayer” veya “multi-player” demeden kullanmanıza olanak tanıması olmuştur. Söz “multi-player” den açılınca da Battlefield serisinin daima “multi-player” i ile öne çıktığını belirtmeden geçmeyelim. Serinin yeni üyesi Battlefield 3 ile de bu trendin devam ettirilmesi amaçlanıyor. 64 kişiye varan (PC platformunda) “multi-player” maçlarında “Conquest, Rush ve Team Death match” gibi standart modlara yer verilecek. Savaşlarsa Tahran, Sarayevo, Süleymaniye, Paris, Umman, Wake Island ve New York gibi (şehir, çöl ve kırsal kesim) “multi-player” haritalarında geçecek.

Oyun oynanışıyla da büyük oranda Battlefield 2142’ye benziyor denilebilir. Oyunda seçilebilecek asker sınıfları arasında: Assault, Support, Engineer ve Recon bulunuyor. Her sınıfın da kendine ait ekipmanları ve özellikleri var. Battlefield 3’te önceki yapımlardan hatırlayacağınız “Medic” sınıfının “Assault” sınıfına dâhil edildiğini de belirtelim.

Sahip olduğu mükemmel grafikleri, ses efektleri, muhteşem mekanları ve “multi-player” i ile FPS türüne yepyeni bir soluk getirecek Battlefield 3’ün, Modern Warfare 3 karşısında neler yapabileceğini ve hikâyesinin ne derece derin olduğunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Sıkı durun, önümüzdeki aylar bir hayli sıcak geçecek.