Destiny (Alfa) Ön İncelemesi

Duyurulduğu günden beri insanları heyecanlandıran, Bungie'nin hakkında devamlı iddialı açıklamalar yaptığı Destiny, oyun sektörünün de bugüne kadar en pahalı yapımlarından biri. Karşılığını alacak mı? En azından yapımcı firma buna inanıyor çünkü Destiny gerçekten büyük olacak, her yönüyle: haritalarıyla, oynanışıyla, devasa tek ve çok kişilik içeriğiyle büyük olacak! İlk bakışı da gerçekleştirdiğimizde karşımızda o kadar çok farklı tat görüyoruz ki, Halo, Borderlands, World of Warcraft, Diablo ve Doom sanki tek oyun hâline gelip bize sunulmuş duruyor. Görünen o ki, Destiny bu yılın en önemli FPS'lerinden biri olacak ve uyuşturucu misali oyuncularını kendine bağlayacak. Bunu da Alfa sürümü üzerinde yığınla zaman harcadıktan sonra, sanırım rahatlıkla söyleyebilirim.

Hem eski, hem de yeni nesil konsollar için hazırlanan Destiny'nin PC'ye de çıkması beklense de, henüz ortada resmi bir duyuru yok. Ben de elime kapalı alfa kodu geçtikten sonra, PlayStation 4'te deneyimledim ve henüz erken bir dönem olsa da, oyun tıklım tıklım dolu. Temmuz ayında herkese açık beta da başlayacak gibi duruyor ve bakalım o zamana kadar Destiny ne duruma gelecek? Şu anda ise Bungie bize belli seçenekler sunuyor: ön incelemelerde duyduğumuz Old Russia bölümü, üç farklı görev ve "bir porsiyon" PvP multiplayer seçenekleri. Campaign kısmında hiç sıkılmayacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim çünkü haritalar gerçekten devasa boyutlarda ve en azından harcayacak 6-8 saatiniz bulunuyor.

Bungie'nin önceki serisi Halo'da bildiğiniz gibi kutsal bir rolümüz vardı ve koca galaksiye hükmeden bir kahramanı, Master Chief'i canlandırıyorduk. Destiny ise bizi daha farklı bir role büründürerek, kalan son insanlık kalıntılarını korumayı hedeflemiş Guardian'lardan biri yapıyor. Önümüze tahmin edeceğiniz gibi pek de ayrıntılı bir senaryo sunulmuyor ama yine Halo'yla kıyaslarsak, Destiny biraz daha kapsayıcı. Halo bildiğiniz gibi sadece Master Chief'in hikâyesini anlatıyordu, Destiny'de ise kendi kahramanımızı ve senaryomuzu biz ortaya koyuyoruz. Böylece oyun WoW ve Diablo gibi yapımlara da daha yaklaşıyor.

Başlarken oldukça güzel hazırlanmış bir karakter yaratma ekranı karşımıza çıkıyor ve hem görünüşünü seçebiliyoruz, hem de ırkını ve sınıfını. Oyunda üç farklı ırk bulunuyor, Human'lar yani insanlar, Elf görünümlü Awoken ırkı ve robotik Exo'lar bulunuyor. Irk seçimi son dönem MMO'lardaki gibi, oyunu pek etkilemiyor fakat sınıf seçimi gayet önemli. Her birinin kendine has uzmanlıkları, kapasiteleri ve kendi yetenek ağaçları bulunuyor. Titan sınıfı daha çok "warrior" benzeriyken, Hunter'lar adından da tahmin edeceğiniz gibi scout / ranger kategorisine giriyor ve Warlock'lar ise daha çok hasar verme amaçlı bir çeşit wizard sınıfı gibi duruyor.

Karakteri yarattıktan sonra, oyun bizi zaten direkt olarak aksiyonun içine atıyor ve kendimizi Old Russia'ya doğru bir gezide buluyoruz. Burada ilk fark ettiğimiz, Bungie'nin düşmanları yaratırken ne kadar yaratıcığı davrandığı oluyor. Farklı baskın birlikleri, keskin nişancılar, ağır zırhlı askerler vesaire derken yelpaze epey genişliyor. Bir noktadan sonra, sizin hangi sınıfı seçtiğiniz de önemsizleşiyor ayrıca. Çünkü her şekilde dövüşün içine müdahil oluyorsunuz ve farklı silahlarla, sıkı kontrollerle, tahmin edilemez düşmanlara karşı verilen taktiksel savaşlarla Destiny başarılı bir FPS olduğunu belli ediyor.