The Long Dark Ön İncelemesi

Hayatta kalma oyunları son birkaç yıldır hiç olmadığı kadar popüler hâle geldi ve bunda da aslan payı muhtemelen DayZ'e ait. Ama şöyle bir dönüp baktığımızda görüyoruz ki bunların tamamı DayZ'i taklidir şekilde sunuldu ve fantastik öğelerle, korku unsurlarıyla karşımıza çıktı. Hinterland Studios'un çok başarılı bir ekip toplayarak hazırladığı The Long Dark ise kendini farklı kılan bir yapım. En önemli özelliği çok daha gerçekçi olması ve tek düşmanınızın doğa ana olması.

"Sıradışı insanlar en korkunç şartlar altında dahi hayatta kalırlar ve bu onları daha da sıradışı yapar" - Robertson Davies
Oyun şu anda alfa aşamasında olduğundan senaryo kısmı aktif değil ama sandbox moduna girdiğimizde uçağı Kuzey Kanada'ya düşen bir pilot olarak oynadığımızı fark ediyoruz. Etrafta derin bir sessizlik, ıssızlık hakim. Dediğim gibi en büyük düşmanımız doğa ve hava koşulları. Oyun boyunca yediklerimize dikkat etmemiz, susuz kalmamamız, soğuktan korunmamız gerekiyor. Aslında tek derdimiz de bunlar. Belli bölgelerde kasabalar veya evler bulunuyor, içlerinde yağmalayacak şeyler arıyoruz. Buna rağmen konservelerin tarihleri geçebiliyor, aletler eskiyebiliyor. Belli bir günden sonra The Long Dark tam bir hayatta kalma mücadelesine dönüyor.

İnsan bulunmuyor (cesetleri saymazsak) ama çeşitli hayvanlar yer alıyor. Gerçi çeşitli demeyeyim, çünkü sadece kurtlar ve geyiklerle etkileşime geçebiliyoruz. Kurtlar tabii ki en büyük düşmanımız ve baş belaları. Yine de kolay zorluk seviyesinde oynayıp sadece keşif yapmak isterseniz, onda kurt yer almıyor. Geyikleri ise avlayıp etlerini, kürklerini alabiliyoruz veya kurtların avladığı geyiklerden faydalanıyoruz. Umarım yakın zamanda oyuna farklı canlılar da eklenir ve alınacak zevk iki kat artar.

The Long Dark'tan öyle pek aksiyon beklemeyin çünkü mermi - silah bulmak dahi çok çok zor. Kaldı ki oyun bize böyle bir şey de asla vaadetmiyor. Keşif yapmak, gerçek bir hayatta kalma simülasyonunu tatmak isteyenler için ideal tercih sadece. Buna rağmen şimdilik iki harita yer alıyor ve çok kısıtlılar. Belli birgünden sonra kendini tekrar etmeye başlıyor haliyle ve sıkılıyorsunuz. Tabii ki şu an alfa aşamasında ve eminim çok çok daha geliştirilecektir. The Long Dark'ın yüksek potansiyelini sakın hafife almayın derim.

Görsellik konusunda çarpıcı olduğunu söyleyemem. Müthiş gölgeler, kaplamalar ve tasarımlar yer almıyor tabii ki. Hatta yer yer çeşitli buglara da rastlamak mümkün ama genel olarak bakıp değerlendirince manzara ve çevre çoğu zaman büyülüyor. Dev çam ağaçları, fırtınanın uğultusu, kardan çıkan ayak sesleri, kurtların ulumaları, karakterimizin harika seslendirmesi derken The Long Dark hem görsel, hem işitsel yönlerden epey iddialı diyebilirim.

Yoğun eksiklerine rağmen ben şu anda The Long Dark'ı eleştirmeyi doğru bulmuyorum zira oyun çok erken bir aşamada ve devamlı olarak güncelleniyor. Umarım böyle büyük bir potansiyel harcanmaz ve hak ettiği değeri bulur.