|
| Yazar |
Konu  |
|
CRAYZZY
Seçkin Üye
    

Bermuda
İleti 680 |
|
|
DharkjuNs
Seçkin Üye
    
Turkey
İleti 1037 |
İletim - 26/12/2006 : 12:05:46
|
| Oldu. Sonra da kitapları ßeleş istersiniz. 'kardeşim kitap bizim sayemizde cıktı. ßir de para mı vericez!' .p |
Yunus YILMAZ (19/07/2005)
|
 |
|
|
DarthSelo
Üye
    

İleti 189 |
İletim - 07/01/2007 : 22:42:11
|
| Anca biz bu kitabı fotokopiyle çıkarabiliriz arkadaşlar:D bu arada yeni bölümlerin çoğu yazıldı fakat bi geçiş bölümü düşünüyoruz hikayeye şekil verecek, ona göre devamını aksatmadan koyucaz hikayenin.. Sıkıntı ve umutsuzluk dolu Zindandaki Kral' ın ikinci yarısına hazır olun derim :D |
--------- Alea Iacta Est |
 |
|
|
Tony_P@rker
Seçkin Üye
    

Turkey
İleti 1905 |
İletim - 07/01/2007 : 23:41:48
|
| Sabırsızlıkla bekliyoruz..:) |
 |
|
|
DarthSelo
Üye
    

İleti 189 |
İletim - 09/01/2007 : 22:13:56
|
BÖLÜM 22 - ANİ KARARLAR
Minas Tirith buz gibiydi. 1 haftadır güneş yüzü görmeyen Orta Dünya giderek kötülüğün pençelerinde soğuyordu. Koca kürküne daha da sarıldı Elessar’ ın varisi. Ak ağacın avlusuna bağlı devasa salonda Ereth, Eomer ve Marion hararetle bir sohbet tutturmuşlardı. Odun sobalara, yeterince ısıtamıyordu bu karanlığı. Uzun süren kararsızlığı bozmak için son kez Marion titreyen sesiyle sordu; -“Sonuna kadar buyruğunuzdayım. Tam 2 saattir tartışıyoruz fakat Orta Dünya da kendi varlığımız adına artık bir karar vermeliyiz. Emredin ne yapacağız?” Uzun süren bir sessizlikten sonra Ereth konuştu;
-“Keşke babam burada olsaydı.” Eomer kaşlarını çattı;
-“Baban olsa ne yapardı?”
-“Babamı benden daha iyi tanıma fırsatın oldu yaşlı dostum.” Ereth yere bakıyordu ve ellerini nefesiyle ısıtmaya çalışıyordu. Gözlerini çevirmeden gülümsedi; “ Büyük ihtimalle kılıcını kuşanır, halkını yüreklendirir ve ardına bakmadan savaşırdı. Özgürlük için, bu lanet karanlığı aydınlatmak için şafağa koşardı.”
-“Madem öyle yapacağını biliyordun, daha fazla neden duruyoruz ki? Sen de aynen böyle yapacaksın. Burada oturmak yersiz. Bu musibet her neyse savaşmalı. Korkmadan ve ölümden yoksunmuşçasına.” Eomer tek elini yumruk yapıp bacağının üstüne koyarak hafifçe Ereth’ in yüzüne eğilerek söylemişti bunları.
Marion göğsünü soğuk havayla doldurdu;
-“Sizin gibi ulu krallara hizmet edebildiğim için kendimle gurur duyuyorum.”
Uzun süren bir sessizliğin ardından salonda yankılanan kanat çırpış sesleri ortamın bulanıklığını dağıttı. Nefes nefese kalmış bir kuzgun Avlunun devasa pencerelerinden geçerek Eomer’ in kucağına düşüverdi. Eomer irkildi ve yorgunluktan bitap düşmüş kuşu tuttu ve düzelterek taştan koltuğun koluna koydu. Kuş nefeslenip Eomer’ in kadehinden biraz su içtikten sonra cırtalak sesiyle konuştu;
-“Elrond’ un buyruğundaki elf Halbarath’ ın ağzından konuşuyorum; 3 gün sonra Ayrıkvadi’ de bir divan toplanacak. Tüm ırkların beyleri katılacak ve kararlar verilecek. Orta Dünya adına orada olmanızı rica ediyorum. Fakat düzlükler orklar ve Ejderha Süvarileriyle dolu. Ölü bataklıklara kesinlikle yaklaşmamalısınız. Dağların eteklerini takip edin ve Güney Gondor topraklarından Belfalas’ a varın. Oradan Erech dağ geçidinden Miğfer Dibine ulaşırsınız. Gerisi bir tehlike arz etmeyecektir. Un do evrinya ono varda!” sonrasında kuş cırtlak bir çığlık attı ve beceriksizce avludan uzaklaştı. Kuşun gidişini izleyen komutanlar birbirlerine bakıp kaşlarını çattılar.
-“Ejderha Süvarileri mi?” dedi Ereth ve sert bir hamleyle doğruldu. Koca camsız pencereye yürüdü, yavaşça kafasını düzlüklere çevirdi. Gördüğü manzara korkunçtu; onlarca ejderha süvarisi düzlüklere konmuş istirahatteydi. Onlarca ork taburu yaratıkların etrafında kum gibi dolaşıyorlardı. Arkasını döndü, suratı bembeyazdı, umutsuz ve tirek bir sesle konuştu;
-“Marion! Herkesi uyar! Halk dip surlara çekilsin, kalenin içinde kalan tarım arazilerinde neleri kalmışsa hasat edip içeri girsinler. Gondor halkı yokolma tehlikesiyle karşı karşıya. Kimse dışarı çıkmasın biz Ayrıkvadiye gideceğiz.”
-“İyi de biz yokken şehri kim idare edecek?” Diye sordu Eomer.
Uzun bir sessizlikten sonra Marion konuştu;
-”Eothein’ e güvenebiliriz beyim.” Sözcükler Marion’ un ağzından çıktığı anda Ereth itiraz etti;
-“Hayır olmaz! Onun hırslarını biliyoruz. Biz gittiğimizde orduyu toplayıp Pelennor’ a yürür o.”
Tekrar bir sessizlik oldu. Ereth Marion’ u işaret ederek; -“ Sen burada kal Marion. Burası sana divandan daha çok ihtiyaç duyacaktır. Şimdi git ve kaleyi uyar. Bizim yokluğumuzda dış surun meşalelerini söndürün.”
Marion biraz hayal kırıklığına uğrasa da beyinin kararlarına saygı duydu.
-“Emredersiziniz efendim!”
-“Ve Marion,” Ereth ekledi, “ kimse dışarı çıkmasın.”
Marion beylerini selamladı ve arkasını dönüp kaleye haber vermeye gitti. Tahta kapılar kapanınca Ereth;
-“2 saat istirahat edip yola çıkacağız. Halbarath’ ın söylediği yolu izleyeceğiz.” Dedi ve kadehine uzandı…
----------------------------
Buyrun bakalım...
|
--------- Alea Iacta Est |
 |
|
Konu  |
|
|
|
|