Spor denince aklıma ilk tenis geliyor. 2,5 - 3 saat boyunca bir sağa bir sola koşturup raket sallayan, güneşin alnında müthiş bir enerji harcadıkları halde hala var güçleriyle topa vurmaya çalışan insanları görünce hayrete düşüyorum. Gerçekten de zor bir spor dalı. Futbol mu? Hiç işim olmaz.
Çookk zor. Oynadıktan sonra eve dönerken insanın beyni bacaklarına "adım at" emrini veriyor ama bacaklar bu emre uymuyor malesef. Daha önceleri spor deyince aklıma herhangi bir spor dalından çok tartışmalar, kavgalar, holiganlar gelirdi. Ancak şu sıralar Tenis geliyor aklıma. Hiç bu kadar zevklisini görmedim...
- How many did you fall in love before me? - None! - And after me? - None! Tristan&Isolde
Ancak şu sıralar Tenis geliyor aklıma. Hiç bu kadar zevklisini görmedim...
Diğer spor dallarında oynadıkların var mı? Mesela futbol oynadın mı ki karşılaştırma yapıyorsun?
Karşılaştırma yapmak için futbol mu oynamak gerekiyor? Voleybol oynamıştım lisedeyken. Kısa bir süre. Kayak yapmayı da denedim, eğlenceli ama tehlikeli, ha bir de çook pahalı. Futbol oynamaya gelince, orta ikinci sınıftayken sınıfımızda sadece 11 erkek vardı. Tam bir futbol takımı oyuncusu sayısıydı. İçlerinden biri hastalansa ya da "Ben oynamam." dese, sayıyı tamamlamak için sınıftaki kızlar arasından kura çekilirdi ve bir kız sayıyı tamamlamak için erkeklerle birlikte maçta oynardı. Tam 6 kez kurada çıktım ve 6 kez sınıflar arası futbol turnuvasında oynadım. Korkunçtuuuu! Daha sonradan Oğuzhan diye bir çocuk gelmişti sınıfa da hiç değilse bir yedek oyuncuları olmuştu. Biz kızlar çok sevinmiştik Oğuzhan'ın gelişine. Ancak bizi futbol oynamaktan kurtardığı için mi yoksa çok yakışıklı olduğu için mi, orası tartışılır. Sınıflar arası uzun eşek turnuvası da vardı ama iyi ki uzun eşek takımının 11 kişi olması gibi bir kuralı yoktu
- How many did you fall in love before me? - None! - And after me? - None! Tristan&Isolde