AION - Tıkla oyna


Kullanıcı Adı:
şifre:
şifreyi Anımsa
şifrenizi mi unuttunuz?     ÜYE OL

 Tüm Forumlar
 Kültür - Sanat - Bilim - Yaşam
 Siyaset Bilimi & Tarih
 Mevlânâ
 Yeni Konu  Konuyu Yanıtla
 Yazıcı Dostu
Yazar Önceki Konu Konu Sonraki Konu  

inter_23
Yönetici



Turkey
İleti 1749

İletim - 29/01/2011 :  13:24:32  Bilgileri Göster  Alıntı yaparak Yanıtla
Anadolu toprakları.. İki kıtayı birbirine bağlayan, dört mevsimi aynı anda yaşatabilen topraklar. Tarih boyunca belki isminden en çok bahsedilen coğrafyalardan birisi. Aristo, Platon, Heredot, Hipoktrat gibi bir çok sanat adamın yetiştiği topraklar. Romalıların, Perslerin, İskender'in, Moğolların, Timur'un, Fatih'in, Yavuz'un, Atatürk'ün yetiştiği topraklar. Osmanlı gibi 3 kıta 7 denize hükmetişmiş topraklar. Atatürk'ün öncülüğünde bütün Dünyaya kafa tutmuş topraklar..

Bu büyük topraklarda yetişen diğer büyük insan Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî. Gelin çerçevemizden bakalım, onu tanımaya başlayalım.

Mevlânâ, islami bir alim ve şairdir. Sadece islam dünyasını değil, bütün dünyayı etkisi altında bırakmıştır.

Mevlânâ, bugünki Afganistan'ın Belh şehrinde dünyaya gelmiştir. O yıllarda Afganistan Harzemşahlar tarafından kontrol ediliyordu. Babası da kendisi gibi alim olan, Muhammed Bahâeddin Veled'dir. Kendisi yaşadığı topraklarda Âlimlerin sultanı olarak bilinirdi. Soyunun Harzemşahlardan geldiği öne sürülsede Fars olduğuna dair söylentiler çok yüksektir. (Babaannesi Harzem prensesidir.)

Devrin padişahıyla ters düşen Muhammed Bahâeddin Veled, göç etmek zorunda kalmıştır. Afganistan'ın batısına doğru yani Anadolu coğrafyasına gelmeye başlamışlardır. Önce o devrin kültür başkenti olan Bağdat'a uğraşmışlardır. Daha sonra hac için Mekke'ye gidilmiştir. Daha sonra Suriye ve Karaman'a kadar gelinmiştir. O devirler Anadolu coğrafyasında hüküm süren Selçuklu sultanı Mevlana ve babasını Konyaya davet etmiştir. Orada babasını kaybetmiştir. Mevlânâ.

Yolculuk sırasında evlenen Mevlânâ'nın iki tane erkek çocuğu oldu. Bunlardan birisi Divan edebiyatında isminden söz ettiren Sultan Veled'dir. (Sultan Veled, Fars edebiyatının etkisinde kalmayarak, Türkçe yazmıştır.)

Babasının ölümünden sonra boş kalan alimlik tahtına binbir rica ile Mevlânâ oturtuldu. Devrin en büyük İslam alimlerinden, Seyit Burhanneddin Muhakkik onu sınadı ve başarılı olduğunu gördü. Ancak Mevlânâ, onun müritliğini yapmaya başladı. Bu müritlik zamanında Şam ve Bağdat'a giderek eğitiminin son safhasına geldi. Hocası tarafından eğitimin tamamlandığı müjdesi verildi ve hocası Kayseriye yol aldı. Artık alimlerin ustası o olacaktı. Medresesinde ders vermeye başladı. İslam ilmini okutmaya başladı.

Yıllar yılı geçiyordu. Bir gün yolda Tebrizli Şems (Şems-i Tebrizi) ile karşılaştı. Onunla birlikte bir tartışmaya tutuştu. Daha sonra aradığı cevapları alan Şems ona biyat etti ve elini öptü.(Şems Hacı Bektaşi Veli'nin kitaplarındada geçer.) Şems ile çok güzel bir arkadaşlık kuran Mevlânâ, kendini odasına kapattı ve Şems ile orada rivayetlere göre 40 gün ya da 6 ay kaldı. Bütün vaazlar, dersler, kitapları bir kenara bıraktı. Böyle olunca halk isyan etme noktasına geldi. Daha fazla dayanamyan Şems Konya'yı gizlice terk etti. ( Bu ayrılıştan sonra Yılmaz Erdoğan'ın seslendirdiği Etme şiirini yazmıştır.) Mevlânâ, Şems ile kızını evlendirdiğine dair söylentiler vardır. Ancak kesin bir kanıt yoktur.

Şems'in gidişi ile sarsılan Mevlana daha çok içine kapanmaya başladı ve onu bulacağına dair söz verdi. Dört bir yana haber gönderdi. Çok üzülüyordu, artık herşeyden elini eteğini çekmişti. Haber alamıyordu. Ama bir gün haber geldi, Şems Şamdaydı. Oğlu Sultan Veled ve arakdaşlarını Şam'a onu getirmek için gönderdi. Şems ilk başlarda razı olmasada Mevlanaya duyduğu özlemden dolayı dayanamadı ve Konyaya geri döndü. Tekrar bir araya gelen Şems ve Mevlânâ yine eskisi gibi olmaya başladır. Artık halk iyice sinirlenmeye başladı ve Şems'i Mevlânâ'ya düşman ettirmeye çalıştılar. Ancak nafile hiç bir şey değişmedi. Ancak artık Şems'in sabrı tükendi ve tekrar Konyayı terk etti. Artık kendisinden bir haber alınamadı. Böyle olunca Mevlana kendisini tekrar derse, kitaba, vaaza vermeye başladı.

Daha sonra ismi pek duyulmayan, Selahattin Zerküb ile yakın arkadaş oldu. Şems'i onda görüyordu. Ama artık Şems gitmişti. Yeni arkadaşı Zerküb olmuştu. Halk Şems'e yaptıklarını ona da yapmaya başladı. Ancak o aldırmadı. Hatta Sultan Veled ile kızı Fatma'yı evlendirdi. Ama onunda ömrü yetmemiştir.

Daha sonra Hüsamettin Çelebi Mevlânâ ile yakın bir arkadaşlık kurdu. Yaklaşık 26.750 beyitten oluşan Mesnevi Çelebi tarafından yazılmıştır. Şöyle ki; Mevlânâ eseri yazmaya başlar. Ancak 18. beyitten sonra Çelebi'nin yazması gerektiğini düşünür. Daha sonra Mevlânâ söyler, Çelebi yazar. Yaklaşık 6 yıl sürmüştür.

Kitap tamamlanınca Mevlana iyice yaşlanmıştır. 1273 yılında artık dayanamayarak ölmüştür.

2007 yılı Mevlânâ yılı olarak anılmaktadır.

Söylediği sözler, yaptığı hareketler 800 yıl geçmesine rağmen hâlâ dilden dile dolaşmaktadır. Mevlevi adında bir tarikat oluşmuş ve Mevlânâ kurucu olarak kabul görülmüştür.

Tasavvuf üzerine düşünmüş, yazmıştır. İslam ilmini son derece iyi kavramıştır. Bir çok müridi olmuş ve dersleriyle padişahı bile etkilemiştir. O devirde bile Avrupa'da ismini duyurmayı başarmıştır.

Esen kalınız.

Mevlânâ kimdir? Şems-i Tebrizi kimdir? Mevlânâ'nın babası kimdir? Mevlânâ'nın çocukları kimdir? Mevlânâ ne zaman ölmüştür. Mevlânâ aslen nerelidir? Mevlânâ'nın yılı ne zamandır? Mevlânâ'nın mesenevisi kaç beyittir? Mevlânâ'nın mesnevisini kim tamamlamıştır? Sultan Veled kimdir? Mevlânâ'nın hocası kimdir?

Forum Başlangıç- 24/05/2002

"Bugünden sonra Divanda, Dergâhta, Bergâhta, Mecliste, meydanda Türkçe'den başka bir dil kullanılmayacaktır.."
Karamanoğlu Mehmet Han, 13 Mayıs 1277
  Önceki Konu Konu Sonraki Konu  
 Yeni Konu  Konuyu Yanıtla
 Yazıcı Dostu
Hızlı Geçiş:

0.03 Snitz Forums 2000