Herhalde onca ordu bir geceden binlerce kilometre yol katetmiyordu...
Eskiden iki tarafın ordularını yola çıkarıp bir meydan v.b.'de karşılaştıkları (Genelde savunmadaki taraf uygun bir yere yerleşerek düşmanı bekler) ve karşılıklı dizildikten sonra uygun bir anda savaşa başladıkları daha sık görülmüştür. PErsler'in yaptıkları ise savaştan çok "istila" olarak nitelendirilebilir.
Öyle ki, Haçlı orduları daha yolu yarılamadan Anadolu'da önlemler alınıyor, gerekli stratejiler belirleniyordu...
Sis meselesi bence de oldukça gerekli. RTS'leri ele alırsak AOE ve C&C'de daha çok kullanılıyor ve ayrı bir savaş unsuru olarak ele almak mümkün. Çünkü her iki oyunda da sisi dağıtmak için çeşitli birimlere sahibiz. Nasıl ki Counter v.b. oyunlarda rakibin ne yaptığını göremiyorsak, stratejilerde de görmemizin bir nebze engellenmesi normal.
Yoksa rakibini asla pusuya düşürmezdin, sonra oyunda hırsız-polis türü kovalamacalara sıkça rastlardık. Rakibin haritayı görebildiği için senden uzağa kaçar, sen de peşinden dolaşır dururdun. Sonra ani baskınlar da yapamazdın (ki benim oyun anlayışım budur) Gizli bir bölgede saklı ordunu aniden rakibinin beklemediği taraftan base'ini işgal edemezdin. Ayrıca bu tip oyunlarda bilgisayar rakiplerin sise rağmen ordularımı arada sırada görebildiğini ben de zannediyorum. Bu çok saçma olmuş, resmen işin işine şike karıştırılıyor. O kadar gizlediğin, sakladığın bir binayı eliyle koymuş gibi bulabiliyor... >:
Aslında sisi ben de mantıklı buluyorum ama genelde all visible oynarım age ofta . Starcraft ta da zaten protosların observeri var o her tarafı gösteriyor saolsun :)
Mathematical Android Trained for Hazardous Assassination/Device Optimized for Repair and Exploration
Sis'e en çok ihtiyacı Red Alert-2'de Rusya ike tepemin üzerinde bir casus uçağı geçtiği zaman duyarım. Kabak gibi meydanda kalıyor tüm binaların ve birimlerin. Generals'te en azından bu yok. RA'da sadece "karartma" var.