Prince of Persia: Sand of Times, Prince of Persia: Warrior Within ve Prince of Persia: The Two Thrones... Severek oynadığımız bu oyunlar hayatımıza renk katıyor. Peki ya ilkinin nasıl doğduğunu ve nasıl yapıldığını bilmek ister misiniz? O halde doğru yerdesiniz.
Tarih Dersi
Jordan Mechner, 25 yaşında ve Yale üniversitesi öğrencisiydi. 80’li yıllarda, henüz oyun sektörü diye bir şey yokken, Jordan oyun programcılığı ile ilgileniyordu. O yıllarda oyunlar, ya kumar için yapılan kağıt oyunlarından ya da birkaç çizgiden oluşan basit şeylerden ibaretti. Üstelik bilgisayar oyunları şimdiki gibi dev kadrolarla değil, neredeyse tek başına yapılıyordu. Jordan’ın o yıllar üstünden çalıştığı bir projesi vardı. Oyunlarda insan karakterler ve hareketlerini kullanmak istiyordu. Bilgisayar teknolojisi pek fazla gelişmemiş olduğundan insan hareketlerini bir oyuna aktarmak oldukça zordu. Jordan, Karateka (Japonca’da karate anlamına geliyor.) adında bir dövüş oyunu yaptı. Bu oyunda zemini kaydırarak insan karakterleri hareket ettirmeyi başarmıştı. 1984’te tamamlanan Karateka 500.000 kopya sattı ve “Yılın Oyunu” ödülünü aldı. Mechner bu başarının ardından fikirlerini başka bir oyunda ve daha iyi bir şekilde kullanmaya karar verdi. Türü de aksiyon/macera olacaktı.
Prince of Persia adını koyduğu bu oyun üstünde, büyük bir hevesle tam 4 yıl çalıştı ve 1989’da yapımını tamamladı. Gerçekten de severek yapılmış oyunu ancak 1990 yılında piyasaya sürülebildi ve 2.000.000 kopya satıldı. Bırakın yılın oyunu ödülünü, “gelmiş geçmiş bütün oyunlar arasında en iyi klasiklerden biri” sıfatına layık görüldü. Bu başarı, dergi ve programcılar tarafından buna benzer sıfatlarla kutlandı. İlk başlarda Apple II için yapılan oyun daha sonra sırasıyla DOS, Macintosh, Amiga, NES, SNES, GameBoy, Sega Genesis, Sega Mega Drive, Sega CD, Game Gear ve Commodore 64 platformlarına uyarlandı. Bu başarı ABD’ye sığmadı. Oyun pek çok ülkeye, ayrı ayrı dillerde dağıtıldı. Böylece “Prince of Persia” uzun macerasına başlamış oldu.
1993 yılında, Jordan Mechner tasarladığı oyun Brøderbund Software tarafından yasal desteğe kavuştu ve geliştirilerek “Prince of Persia 2: The Shadow and the Flame” yapıldı. Aslında oyun üstünde pek bir değişiklik yapılmamıştı. Sadece yeni bölümler ve birkaç düzeltme ile oyun aynen piyasaya sürülmüştü. Bu oyunun da başarısı küçümsenecek gibi değildi. Yine oyun dünyasında “Yılın aksiyon oyunu” tanımlamasıyla ödüllendirildi.
1996 yılında çıkan Tomb Raider ile aksiyon/macera oyunlarında, 2D devri neredeyse kapanmıştı. (Kimbilir, belki de Prince of Persia’dan esinlenmişlerdir.) Bunun üzerine Red Orb Entertainment işe el koydu ve Jordan ile birlikte yeni bir 3D oyun yapmaya karar verdi. Uzun süren çalışmaların ardından 1999 yılında Prince of Persia 3D piyasaya sürüldü. Fakat beklenen başarıyı elde edememişti. Tomb Raider benzeri oynanışıyla, kontrollerindeki güçlük ve biçimsiz karakterleriyle (Özellikle de prens) pek fazla popülerlik elde edemeden bu oyunda yitip gitti.
Ta ki 2001 yılında, Ubisoft Entertainment Prince of Persia’nın isim haklarını satın alıp oyunun yaratıcısı Jordan Mechner’ı bünyesine katana kadar. Sonrasını zaten biliyoruz. Birkaç yıl ara ile piyasaya çıkan üç müthiş oyun. Prince of Persia’nın günümüze kadar olan yolculuğu bu şekilde. Tekrar geçmişe dönüp nasıl bir oyunmuş, birlikte bakalım.