|
| Yazar |
 Konu  |
|
DharkjuNs
Seçkin Üye
Turkey
İleti 1037 |
 İletim - 26/02/2006 : 12:49:57
|
| Ehehe, ben zaten Selo' ya demiştim. Hemen atladın. :) Şimdi iki bölüm mü kaldı buraya konulacak? |
Yunus YILMAZ (19/07/2005)
|
 |
|
|
major
Seçkin Üye
Turkey
İleti 1122 |
İletim - 26/02/2006 : 12:56:49
|
| Evet. 2bölüm kaldı. Bir tanesini yetiştirebilirsem buraya koyucam bu akşam. |
|
|
|
major
Seçkin Üye
Turkey
İleti 1122 |
İletim - 04/03/2006 : 10:29:34
|
Bölüm -19- (Tanışmalar)
Halbarath’ın önderliğinde ayrıldı Ayrık Vadi’den on arkadaş. Henüz birbirlerini yeteri kadar tanımasalar da-ki bu sadece Sam için geçerliydi.-dostça sohbet ediyor, planlarını konuşup,tartışıyorlardı. Bu dostane grup içerisinde Sam yine de yabancılık çekmeden edemiyordu. Zaten Frodo olmasa bu geziye katılmayı aklından dahi geçirmezdi.
Beyine gelince o önceki gibiydi, bıraktığı gibi. Yada beyinin onu bıraktığı zamanki gibi. Ama Sam Frodo’ya kızgın değildi. Frodo’nun gitmesinin nedenlerini azda olsa anlıyordu. Ayrık vadide konuşurken “Görevim bitmişti.” Diye hatırlatmıştı beyi ona aynı yıllar önce dediği gibi. “Bu hikayedeki görevim bitmişti ve artık gitmem gerekliydi. Fakat elflerin buraya incelemek için döneceğini duyduğumda bende geldim. Yo, merak etme Sam, buraya yeni bir macera için değil, sadece özlediğim için geldim. Ve gördüm ki Samwise Gamgee, sende değişen tek şey gençliğin olmuş. Söylesene Merry ile Pipin’den ne haber? Onları seninle görmediğime şaşırdım doğrusu.” Demişti. Sam’de ona o yokken neler olup bittiğini ve iki dostlarının vefatlarını anlatmıştı.
Shire’dan bahsetmişti. Baharda açan çiçekleri, çeşit çeşit meyve veren büyük bahçeleri de unutmamıştı tabi ki. Gestivalleri, partileri ve bunun gibi bütün etkinlikleri anlatmıştı. Sonra neden yola çıktığını, yolda başına nelere kalkıştığını ve Ayrık Vadi’ye nasıl geldiğinden ayrıntılarıyla baysetmişti.
Şimdide yürüyordu. İşte yepyeni bir maceradaydı ve işte beyide yanındaydı. Düşüncelere dalmış yürürken ona seslenildiğini duydu. Ses Halbarath’ın sesiydi;
-“Çabuk olun efendi hobbit. Yolumuz uzun, zamanımız kısa. Daha durmak için birkaç fersah daha yol almalıyız.”
“Pekala”diye cevapladı Sam. Daha hızlı olacağını temenni ettikten sonra, adımlarını hızlandırdı. Eski genç hali olmadığından çok çabuk yoruluyordu. Bu zamanlarda ona güzel elf kadın olan Heleni yardım elini uzatıyordu. Sam adeta elfin yardımıyla canlanıyordu. Heleni gruptaki iki kadından biriydi. Diğeri Calima’ydı. Calima’nın yüzüne bakılırsa geçmişinde çok acı çekmiş gibiydi. Ama bu solgun yüzün arkasındaki güzelliği ve sıcaklığı birkaç kere de olsa görmüştü Samwise. Gruptaki tek mutsuz görünen kişi Caliam değildi. Halbarath’ta onun kadar sönük ve mutsuz görünüyordu. Ancak Sam bunun tam olarak mutsuzluk olduğundan emin değildi. Halbarath’ın yüzünün solgunluğu, çok az gülüşü ve mağrurluğu asilliğinden kaynaklanıyordu sanki. Doğruydu da, çok asil bir görüntüsü vardı yada çok yaşlı. Sam bu düşüncelerle kafası karışık bir şekilde yola devam etti....
Kısa bir süre sonra ilk kamplarını kurup, dinlenmeye başladılar. Halbarath bundan sonra yapacaklarını anlattı. İlk olarak Moria’dan geçeceklerdi ve oradaki cüceleri divana davet edecekleri. Moria sözünü işitince Sam ve Frodo’nun yüzlerinden adeta kan çekildi çünkü en son o uğursuz yere gittiklerinde başlarına gelmemiş kalmamıştı. Şimdiye kadar Sam için kamp oldukça tatsız geçmişti. Planlar, olasılıklar ve diğer saçmalıklar yaşlı Samwise Gamgee için çok sıkıcıydı. Fakat Sam tam oflamaya başlayacakken iki kardeş olan Thantalas’la Tiras şarkı söylemeye başladı. Grup içindeki en neşeli ikili bunlardı. Thantalas Tiras’tan yaklaşık 25 yaş büyüktü. Gerçi bu elfler için hiçbir şey sayılmazdı ya diye düşündü Sam. Thantalas kılıç kullanırken, Tiras’ta ona yayıyla eşlik ediyordu. İki kardeşin uyumlu dansı karşısında hiçbir düşman duramazdı.
Sam, yemekten sonra beyiyle laflarken yanlarına Heleni’nin yaklaştığını gördü. Heleni Sam’in yanına diz çöküp onun elini kendi elinin içine aldı. Bu temas Sam için hem ürpertici hem de rahatlayıcıydı. Bu temasla Sam’in elflere olan sempatisi daha da arttı. Heleni’nin rahatlatıcı sesini duydu;
-“Çok düşünceli görünüyorsunuz bay Hobbit. Belki aklınıza takılmış sorularınız varsa ben cevaplayablirim.”
-“Aslında bakarsanız soru değil de, merak ettiğim şeyler var. Örneğin gruptaki çok az kişi hakkında bir şeyler biliyorum. Yol arkadaşlarımı tanımak isterim. Mesela Halbarath neden bu kadar sessiz, iri ve yaşlı görünüyor. Diğer elfler onun yanında cüce gibi duruyor.
Heleni garipseyen bir bakış attıktan sonra “Yoksa bilmiyor musunuz?” dedi. Sam’de aynı bakışı geri iade ederek “Neyi?”diyerek sordu. Cevap açık ve netti;
-“O bir Noldor. Noldor, eskiden yok olan bir krallık. Sadece çok azı kaldı. Onları Noldor yapan şey de bu…Uzun boyları ve kaslı kollarıyla onların nasıl yok olduklarını çok az hatırlayan ve gören vardır. Halbarath’ın akrabaları da bunlardandır. Elflerin en güçlü ve kadim ataları…”
Sam artık yaşlı elfin yüzündeki asilliği anlamıştı. Heleni’ye gülümseyerek diğerlerini sordu. O da cevapladı;
-“Thantalas ve Tiras için çok şey demek gerekmiyor sanırım. Çok gençler ve bir o kadar da neşeli. İkisi bir kişi gibiler. Birinin eksilerini diğerinin artıları kapatıyor. Dinar’a gelince. Yetenekli bir savaşçı ama sadece onun için savaşçı diyebilirim. Çünkü bazı görüşleri ve davranışlarını tasvip etmiyorum. Adihen ile biraz sohbet ettik. Onun dışında ben de çok iyi tanımıyorum. Umar, savaşmayı aramızda en sevmeyen elftir. Karanlıkta gölgelere karışıp ilerleyebilir. İlerde işimize yarayacaktır. Calima ise sana çok soğuk gelebilir. Lakin emin ol içimizdeki en aklı başında ve anlayışlı elflerden biridir. Yüzündeki soğuk maskesinin arkasında sıcak bir tebessüm sakladığını söyleyebilirim.”dedi ve gülümseyerek ekledi ”Beni tanıyorsun zaten. Şey-ee-anlarsın ya kendimden bahsetmeyi pek sevmem. Sadece belki merak etmişsinizdir diye söylüyorum. Neden bu sekiz kişi çıktı yola? Çünkü biz elf ırkının en iyi savaşçılarıyız. Tabi ki Orta Dünya adına…”
-“Anlattıklarınız benim için çok değerli leydim.”diye cevapladı Sam.
Eğlence bütün gece devam etti. Thantalas ve Tiras şarkı söylerken Dinar’la Halbarath ciddi bir dövüşe tutuşmuştu. Adihen ile Umar’da kimin kazanacağı üzerine fikir yönetiyorlardı. Sam ve Frodo, bu usta dövüşleri büyülenmiş, ağızları açık bir şekilde seyrediyorlardı. Yatma vakti geldiğinde dövüşler sona erdi, şarkılar durdu ve Umar nöbetçi bırakılarak derin uykularına daldılar Akşamyıldızı yol arkadaşları…
|
|
|
|
DharkjuNs
Seçkin Üye
Turkey
İleti 1037 |
İletim - 04/03/2006 : 12:54:03
|
| Orta Dünya Tarihi, tekerrürden ibarettir. Gene yola çıkış, haydi hayırlısı :) |
Yunus YILMAZ (19/07/2005)
|
|
|
|
ArcHAng3L
Üyeliği Kilitli
Turkey
İleti 0 |
İletim - 04/03/2006 : 16:07:53
|
Alıştıra alıştıra bitirseydiniz bari gerçi major öyle yapmış:
26/02/2006 : 12:56:49
bu akşam yetiştirebilirsem koyacağım
04/03/2006 : 10:29:34
yeni bölüm tarihi:) |
|
|
|
Konu |
|
|
|
|
Zindandaki Kral (LOTR'un Devamı Niteliğinde)
