| Yazar |
Konu  |
|
Milamber
Seçkin Üye
    

Turkey
İleti 1412 |
İletim - 07/03/2006 : 23:40:42
|
| ühühü 13 sayfa olmuş okuyacam mutlaka benimde aklımda bir devam vardı bildiğim kadarıyla batıdaki şehirde geçen bir hikaye yazıyordu tolkien ölmeden önce ve hikayesini bitirememişti.kitapta dikkatimi çeken nokta gandalfın batıya gitmeden önce parmağına tekrardan yüzüğü takmış olmasıydı ve bizim yüzüğü görmemizdi onun üzerine birşeyler düşünüştüm gandalfın düşmesi ve karanlığın onun aracılığıyla batıdaki şehri yıkması belki melkorun tekrardan dönmesi fln :) mutlaka okuyacam yazıyı ahh başını okudum farklı şeyler düşünmüşüz neyse ellerinize sağlık güzel olmuş |
 |
|
|
Mérula Alba
Seçkin Üye
    

Turkey
İleti 660 |
İletim - 08/03/2006 : 20:42:45
|
Bu kadar zamandır üzerinde konuşulan bir konu başlığı, nasıl oldu da ilgimi çekmedi hayret ediyorum. Uzun zamandır konu başlığının oldukça etkin olduğunu görüyordum; ancak bu konunun pc oyunlarından biriyle ilgili olduğu düşüncesi nedense zihnime yerleşivermiş. Böyle düşündüğüm için de konuyu açıp bakma gereği duymadım. Bugüne kadar...
Yazdığınız hikâye hakkında benim de birkaç sözüm olacak. Zaten okuyunca yorum yapmamak imkansız kadar imkansız.
Öncelikle, tebrik etmek lazım. Çok üstün başarılar elde eden, olağanüstü bir hayal gücüyle yazılmış olan bir yapıtın devamın yazmak, büyük bir cesaret örneği. Ayrıca yine olağanüstü bir hayal gücü gerektiriyor. Görünüşe göre de hikâye üzerinde çalışanlar bu hayal gücüne sahip.
Yukarıda da belirttiğim gibi, konuya-hikâyeye daha yeni dahil oldum. Hemen yazdıklarınızı worde kopyalayıp yazıcıdan çıkardım ve okumaya başladım. Yavaş yavaş, irdeleye irdeleye, başa döne döne okuyarak, küçük kağıtlara notlar alarak 4. bölüme kadar geldim. Okumaya ve incelmeye devam edeceğim; ancak buraya kadar tespit ettiklerimi, okuduklarım üzerindeki yorumlarımı dile getirmek isterim.
*İlk olarak, hikâyenin başlangıcına değinmek istiyorum. Yaşanan olaylara çok hızlı girilmiş. Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin son bölümünde Souron’un yok edilişi ile sizin hikâyenizin başlangıcı arasında geçen zamanda yaşananlar kısaca özetlenebilirdi. Bu özet 1. bölümde, ilk paragraftan sonra yer alabilirdi. Giriş bölümü için eksik olarak gördüğüm tek nokta bu.
*Okudum bölümler boyunca, hikâyenizde yer alan karakterlerin fizikî tasvirlerine rastlayamadım. Aynı eksiklik olayların geçtiği mekanlar için de geçerli. Hikâye ve romanlar, okuyucunun hayal gücüne hitap eder. Okuyan kişi, kahramanları ve olayların geçtiği mekanları hayalinde canlandıramazsa, olaylar havada kalır. Bu nedenle anlattığınız her şeyi okuyucunun gözünde canlandırmanız gerekir. Aynı gereklilik, olayların tasvirinde de var. Karakterlerin yaptığı hareketler, doğada geçen hareketlenmeler de tasvir edilmeli. Örnek vermek gerekirse, çok basit olarak:
-"Sizi anlıyorum, fakat atalarımızın daimi diyar Moria' da orta dünyanın en iyi şifa salonları vardır. Hanidir goblinlerle savaşırız her ışıktan umudumuz kesildiğinde şifa salonlarımız bizi ışığa döndürür. İzin verin yarasına bakayım.
Ve cüce Golin yarayı uzun uzun inceledi."
Son cümlenin ardından Eomer’in yarasının ne kadar ciddi olduğunu okuyucunun gözünde canlandırmak amacıyla Golin’nin yarayı incelerkenki yüz ifadesi tasvir edilebilirdi.
Olay tasvirleri demiştim. Olay tasvirine okuduğum bölüm boyunca bir yerde rastladım. O da 3. bölümde yer alıyor:
Olay üzerinden Shire hesabına göre bir ay geçmişti. O akşam eski hatıraları zihnine bir bıçak darbesi gibi indi. Ne yapması gerektiğini biliyordu. Kararlı fakat bir o kadar da tezlikten azade adımlarla geldiği yöne doğru yürümeye başladı. Yüzü soluk, aklı karışık, bodruma giden merdivenleri bir bir inmeye başladı. Ona meraklı gözlerle bakan karısını ve çocuklarını görmemişti bile. Sertçe bodrumun kapısını kapattı. Sam, üstü naylonla örtülü ve her yanını örümcek ağları kaplamış sehpadan kaptığı mumu yaktı. Etraf gerçekten çok sessiz ve nemliydi. Bahçıvanlıkla ilgili aletler, kullanılmayan eski eşyalar, eski elbiseler ve bazı aile yadigarları vardı bodrumda. Sam eski koltuğu hafifçe sağa ittirdi ve zorla görünen kapağı elleriyle havaya kaldırdı. Karşısında hala eskimez bir hırçınlıkla parlayan Sting duruyordu. İtina ile sandıktan çıkardı. Kılıcı kabzasından çıkartırken duyduğu ses tüylerini ürpertmişti. Sonra karşısındaki aynaya baktı ve yıllar önce Cirith Ungol'da Frodo orklar tarafondan kaçırıldığında ki halinden daha yaşlı, daha temiz bir Samwise ona bakıyordu. Kılıcı kabzasına yerleştirerek yatağa koydu. Sırada hiç giymediği fakay çok sevdiği, zamanında beyinin canını kurtaran Mithril vardı. Onu da Sting'in yanına koydu.
Bu türdeki olay tasvirleri, hikâyede çok sık yer almalıdır. Aslına bakarsanız buraya kadar olan bölüm bende daha çok filmleştirilmek için yazılmış bir senaryo havası yarattı. Bunun kötü bir şey olduğunu söylemiyorum . Sakın yanlış anlamayın. Aslında yaptığınız bu çalışmadan Yüzüklerin Efendisi üçlemesi gibi bir yapıt da beklemiyorum. Sadece eksik olarak gördüklerimi dile getirmeye çalışıyorum.
Bazı bölümlerin konu anlatımı bakımından eksik kaldığını düşünüyorum. Bunu da şu şekilde somutlaştırayım:
Yukarıda verdiğim paragrafta şöyle bir kopukluk var. “Olay üzerinden Shire hesabına göre bir ay geçmişti. O akşam eski hatıraları zihnine bir bıçak darbesi gibi indi.” Bu iki cümle arasına şöyle bir şeyler yazılabilirdi.
“ Sam, ilk başta Bree’den gelen haberin doğruluğuna inanmasa da bunu düşünmekten kendini alamadı. Çünkü Frodo ile çıktıkları o korkunç macera sırasında yaşadıkları o zorlukların tekrar yaşanacak olması fikri onun fena halde içini sıkıyordu. Her ne kadar kabullenmek, inanmak istemese de gelen haber doğru olabilirdi. Bu olasılıkları düşünürken eski, kasvetli ve ürkütücü hatıraları zihnine bir bıçak darbesi gibi inmeye devam ediyordu.” Bir başka örnek ise şu:
4. Bölüm- Kartal Kral’da Ereth, Eomer ve Golin’in karşılaştıkları karakter Kartal Kral oluyor galiba. Bu bölüme adı verilmesine rağmen ondan hiç bahsedilmemiş. Belki ilerleyen bölümlerde bahsedilecek, henüz okumadığım için bilemiyorum; ama hiç değilse kiminle karşılaştıklarını gösteren ve içinde “Kartal Kral” ın geçtiği bir cümle olması iyi olurdu.
Bu yazdıklarım öneriden ibaret tabii. Umarım sizin canınızı sıkmaz. Sadece görüşlerimi bildirdiğimi tekrar belirtmek isterim.
Dil ve Anlatım özelliklerine gelince;
Kullandığınız üslûp, klasikleşmiş üçleme üslûbu. Yeni bir üslûp kullanmayı denememenize çok sevindim. Çünkü üçlemeyi, diğer fantastik yapımlardan ayıran en büyük özellik üslûbuydu. Bu geleneği sürdürmeniz oldukça hoş.
Yazım ve noktalama kurallarına dikkat mi etmediniz yoksa gerçekten yazım yanlışı mı yaptınız bilmiyorum; ama ciddi anlam kargaşasına neden olan cümleler var.
Örneğin;
“Fangorn'un derinlerinde Entlerin bile hakimi olamadığı en ıssız kuytularda eski Gondor Kralı Aragorn'un adını çok söz ettiren varisi Ereth Anduril'i savurdu.” Ereth kelimesinden sonra kullanılan Anduril, kılıcın adı mı? Üçlemede bu isim geçti mi hatırlamıyorum. Eğer geçtiyse herkes tarafından hatırlanır mı onu da bilmiyorum. Üçlemenin tamamını okumamış kimseleri de göze alarak hikâyenin oluşturulması daha sağlam olmaz mı?
Ayrıca
Cüceler at yada midilli kullanmazlardı. Çünkü dağların derinliklerine göre değildi bu hayvanlar. Bu yüzden omuzlarında taşıyordu Ereth, Eomer’ i. Cücelerin gazabından kaçan orklar, dağın yamaçlarında kartallarca avlandılar. Marion’ un peşinden gidenlerse; orta dünya halkları tarafından görülerek planda çok büyük bir hata yaptılar. Efendileri onları yok etmeden önce son çığlıklarını atıyorlardı…
Altı çizili olan bölümü anlayamadım. Marion kimdir? Gondor orduları komutanı. Peşinden gidenler orklar orta dünya hakları tarafından görülerek, planda nasıl büyük bir hata yaptılar. Efendileri onları yok etmeden önce, derken “efendi” dediğiniz kim? Cümleler yapı bakımından eksik olduğu için anlaşılmada problem çıkıyor.
Noktalama eksikliğinden kaynaklanan kargaşa küçük müdahalelerle giderilebilir. Örneğin:
“Çünkü her saniye Eomer’ in yaşamından kalma bir izi yok ediyordu.” Cümlesi şu şekilde düzeltilebilir: “ Çünkü her saniye , Eomer’ in yaşamından kalma bir izi yok ediyordu.” Şimdi bir virgül eksikliği bu kadar önemli midir diye düşünüyorsunuzdur. Önemlidir arkadaşlar. Üniversite sınavlarında, noktalama eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluklarına dair sorulara yer verilmekte. Üzerinde bu kadar emek harcanmış bir hikâye çalışmasına ait bir cümleyi herhangi bir anlatım bozukluğu sorusunun doğru seçeneği olarak görmek beni çok üzer.
Küçük bir şey daha söylemek istiyorum. “Ve..” ile cümle başlamaz. “Ve..” ile başlayan cümleler, yazı ne kadar muhteşem olursa olsun, o yazının kalitesini düşürür; güzelliğini bozar. Eğer çok tekrarlanan bir kullanım hâline gelirse kulak tırmalamaya, göz çıkarmaya, rahatsız etmeye başlar. “ve” bağlaçtır. Cümleleri ve kelimeleri birbirine bağlar. Bu bağlama sırasında, bağladığı cümle ve kelimelerin arasına hiçbir noktalama işareti koyulamaz. 4 bölüm boyunca “ve” bağlacı ile başlayan cümlelerin sayısı oldukça fazla. Sayabildiklerim bunlar:
“Ve gecenin karanlığına doğru üç lider savrulan pelerinleriyle göğe yükseldiler…” ”Ve Sam arkasında bıraktığı eve göz attıktan sonra eski günleri zihninde belirdi. Aklına ilginç planlar geliyordu.” ”Ve Kral Ereth karanlıkta Gondor orduları komutanı Marion'a seslendi.” “Ve cüce Golin yarayı uzun uzun inceledi.” “Ve minnettarlığımızı sunmaya geldik." “Ve Akşam yıldızı tüm geceyi aydınlattı.”
Sizce de bu kadar “ve” ile başlayan cümle fazla olmamış mı? Hazır akşam yıldızı demişken, üçlemede oldukça ihtişamlı, göz alıcı bir mücevherdi. “Akşam yıldızı tüm geceyi aydınlattı.” cümlesinden sonra, (orada bulunan karakterler üzerinde bıraktığı etki için) “Akşam Yıldızı’nı dana önce bir çok kez görmelerine rağmen, güzelliğine ve göz kamaştırıcılığına, sanki ilk kez görüyorlarmışçasına hayranlıkla baktılar.” tarzında bir cümle eklenebilirdi.
Hikâyenizin kurgusu oldukça başarılı. Özellikle bölümler arası geçişler, bölümlerin aniden kesilmesi ve bir başka bölüme geçiş oldukça hoş olmuş.
Merak, çok güçlü bir duygudur. Okuyucuları kitaplara bağlayan en büyük özelliktir. Merak duygusunu uyandırıcı ifadeler metin içerisinde kullanılmalı ki, okuyucunun metnin tamamını okuması için bir nedeni olsun. Merak unsuruna daha çok yer vermelisiniz, diye düşünüyorum.
Elimden geldiğince, gördüklerimi ve okuduklarımı yorumlamaya çalıştım. Umarım bu yazdıklarım sizi kırmamış tam tersine olumlu yönde etkilemiştir. Benimkiler sadece görüş tabii ki. Tüm yorumlarımı üniversitede 4 yıl boyunca yaptığım roman ve hikâye tahlillerindeki gibi yaptım. Bölüm bölüm yayımlamış olduğunuz hikâyeniz, beni Osmanlı döneminde gazete ve edebiyat dergilerinde tefrika edilen Klasik Türk roman ve hikâyelerine götürdü. Çok hoş olmuş.:)
Çalışmanızda başarılar diliyorum. Hayal gücünüz hayranlık uyandıracak kadar geniş ve güçlü.
|
- How many did you fall in love before me? - None! - And after me? - None! Tristan&Isolde |
 |
|
|
major
Seçkin Üye
    
Turkey
İleti 1122 |
İletim - 08/03/2006 : 21:08:45
|
| Öncelikle değerli eleştrilerin ve iltifatların için teşekkürler. söylediklerinin hepsini dikkate alacağımızı bilmelisin. Bende sana cevap olarak bir kaç şeyden bahsetmek isterim. Evet bazı yerlerde anlatım bozuklukları yada kesiklikler olduğu kesin. Tasvirlerin eksikliliği de ayrı bir durum. Ben bunu ilk bölümlerdeki aceleciliğimize bağlıyorum. Noktalama hatalarını da kendi bilgilerimiz el verdiğince doğru kullanmaya çalışıyoruz. Hikaye tamamen bittiği zaman , hikayeyi başından sonuna kadar okuyup bazı yerleri eklemeyi ya da çıkartmayı düşünüyoruz. Aynı şekilde imla hataları ve noktalama işaretlerini de özel olarak hikaye bitiminde ele alacağız. Hikayeyi yazmaya başlamadan önce, bu aradaki mesafeleri yani Sauron'un yok edilişinden Fangorn savaşına kadar olan zamanın önsöz de yer almasını planlıyorduk. Zamanını ve elini bize ayırdığın için(bu uzun yazıdan sonra tahminimce elin azımsanmayacak derecede ayrımıştır :)) teşekkür ederiz... |
 |
|
|
Mérula Alba
Seçkin Üye
    

Turkey
İleti 660 |
İletim - 08/03/2006 : 21:35:23
|
| Yazınız bittiğinde imlâ, noktalama ve cümlelerdeki anlam bozuklukları konusunda yardıma ihtiyacınız olursa bana haber uçurun yeter. (Gerçi hangi şehirdesiniz, güvercin bana gelirken yorgunluktan çatlar mı bilmiyorum ama..) Yardım etmek benim de hoşuma gider. Tekrar iyi çalışmalar. |
- How many did you fall in love before me? - None! - And after me? - None! Tristan&Isolde |
 |
|
|
The_Punısher
Üyeliği Kilitli

Turkey
İleti 0 |
İletim - 10/03/2006 : 20:22:22
|
| Artık filmini de çekersiniz :) |
Alper Küçükkaraağaç
The_Puinsher
|
 |
|
Konu  |
|
|
|