|
Yazar |
Konu  |
EnEsO
Üye
    

Turkey
İleti 50 |
İletim - 23/03/2010 : 23:09:14
|
Ya kardeş.İnsanız olur öyle hatalar saol xD |
Bazen diyorum Keşke çocuk olmasaydım Düzgün bir hayatım olmadı. Çocuğum diye ciddiyete alan olmadı. Kardeşlerim bitti Sıra bana geldi 5 senelik ömrüm ziyan oldu gittiBazen diyorum Keşke çocuk olmasaydım Düzgün bir hayatım olmadı. Çocuğum diye ciddiyete alan olmadı. Kardeşlerim bitti Sıra bana geldi 5 senelik ömrüm ziyan oldu gitti |
 |
|
RoM3o
Seçkin Üye
    

Turkey
İleti 1373 |
İletim - 06/04/2010 : 21:18:55
|
Türk Filmi
Çoğumuz çocukluğunda yada gençliğinde izlediği Türk filmlerini hatırlıyordur. En mutlu sahnenin bile arkasından gelen kocaman bir "SON" yazısı nasılda üzerdi hepimizi. Kimimiz oradan bi karakteri kendimizle özdeşleştirir, kimimiz "böyle aşk mı olur, hadi canım" gibilerinden cümleler kurardık. Yeşilçam'ın başarılı yıldızları bize olduğuna inandırmaya çalışırlardı sürekli. İşte sevdiğine kavuşamayıp yataklara düşen kız ölür, sonra bunu duyan çocuğun birden saçları beyazlar ki o zamanlarda o boyayı sürünce saçtan çıkartmak zor olduğu için çoğu artist bu senaryoyu kabul etmezmiş neyse ve çocukda ani bir kalp atağı ile hakkın rahmetine kavuşur. Diğer tarafta kavuşurlar ve kocaman bir "SON" yazısı ile gene karşı karşıya kalırız. Hala şuan bile bu yazıyı okuyanların aşk kelimesini duyunca bi irkildiğini yada hiçbirşey ifade etmediğine eminim. Türk filminin konusu değildir aslında aşk. Türk filminin kendisidir. İzlerken, yaşarken sürekli o "SON" yazısını görmekten korkarsın. Birde sana inat kocaman kocaman harflerle yazılmaz mı o son, aman Allah'ım. Gözüne gözüne sokar, filmin bittiğini. "Kalk" der sana. "Bu koltukta artık oturamazsın","Hakkın bitti" der. Bir bilet daha almak istersin "Olmaz! Sınırlı sayıda bunlar, öyle her önüne gelene verseydik bu bileti,ohooo işimiz vardı arkadaş" der. Kalkarsın usulca o koltuktan. Genelde açık hava sinemalarında izlenirdi Türk filmleri. Işıklar sönünce ortaya çıkar yıldızlar. Kaldırırsın kafanı, bakarsın boş boş. Siyah örtü üstüne milyonlarca nokta. Usulca uzaklaşırsın oradan. Yeni bir film gelir belki dersin, yeni bir aşk. Ama olmaz. Sürekli o film tekrar tekrar oynamaya devam eder. Baktığın filmin afişi eskir, ama film genede o salonda oynamaya devam eder. Asla yerine yenisi gelmez. Aynı işkenceyi defalarca kez çekersin. Bi kere daha girmek istersin o salona, ama biletler çoktan satılmış, sen her zamanki gibi dışarıda kalmışsındır. "SON" dan bir önce gelen "Çaresizlik" başlar işte burda. Ne yapacağını bilememe. Sabah matinesi ile akşam suaresi arasında sıkışıp kalmıştır hayatın. "Hayat mı? Git işine, buda hayat mı be arkadaş?" dersin sonra bana. Filmin ışıklarının gökyüzüne yansımalarıyla idare etmek istersin bi müddet sonra, ancak onlarda yıldızlara karıştığı için pek mümkün değildir. Senin için "SON" gelmiştir. Film bitmiştir. İşte, hayat gene açmıştır sana flush royalı. Bakakalırsın öyle masaya. Fake atıyor, seni kandırmaya çalışıyor zannedersin. O yüzden inadına güçlü olmaya çalışırsın. Ancak fake atmıyordur ve hayatın eli daima seninkinden daha güçlüdür. Her sabaha onu alt etme isteği ile başlar, her geceyi ona küfür etme arzusu ile kapatırsın. Onsuzlukla ve sonsuzlukta..
İlker ÖNDER |
Member Since ~ 2004
God is busy, May i help u? :)
|
 |
|
EnEsO
Üye
    

Turkey
İleti 50 |
İletim - 06/04/2010 : 23:03:49
|
Ölümsüz Olsak Ne Olurdu
(Bana Ait Alıntı Değildir)
Her insan bilinen bir sözdür doğduğunda özgürlüğünü yitirmiş olur.Doğuş nasıl yeni bir başlangıçsa ölümde yeni bir başlangıçtır.İnsanoğlu belki aramış çabalamış ama ölümsüzlüğün ilacını bulamamıştır.Bulmasınıda istemem.Neden mi?Bir düşünelim.İnsanlar yaşadıkca yeni şeyler öğrenir tecrübe edinir yapmadığı bir şey yapar eğlenir.Ama zamanla aynı şeyleri yapmak sizlere sıkıcı gelir.Örnek olarak şöyle diyim Plastation2 oynuyorum ben.Ama uzun bir süre önce birakdim.Çünkü oynadikca sıkıldım.Sizler sıkılmassanız o ayrı ama ben sıkıldım.Yada biri çalışır çalışır ama sonunda hoşuna gitmez sıkılır o işi bırakır.Benimde anlatmak istediğim ölümsüzlük olsaydı her insan aynı şeyler tekrar tekrar yaşardı.Hele günümüz Dünya'sında bu çok zor.Sürekli terörist olayları sonra ölümler depremler seller.İnsanlık bezerdi.Ne yaparsak yapalım ölmezdik.Bir gün bütün Dünya'yı gezsek görmediğimiz yer kalmasa bile hayattan sıkılırdık.Aynı yolu aynı insanları görmekten bir gün sıkılırdık.Diyorumki iyiki ölüm var.
Çünkü Her Şeyi Tadında Bırakmalıyız
(Alıntı Değildir) |
Bazen diyorum Keşke çocuk olmasaydım Düzgün bir hayatım olmadı. Çocuğum diye ciddiyete alan olmadı. Kardeşlerim bitti Sıra bana geldi 5 senelik ömrüm ziyan oldu gittiBazen diyorum Keşke çocuk olmasaydım Düzgün bir hayatım olmadı. Çocuğum diye ciddiyete alan olmadı. Kardeşlerim bitti Sıra bana geldi 5 senelik ömrüm ziyan oldu gitti |
 |
|
iso_demiro
Üye
    

Turkey
İleti 912 |
İletim - 18/07/2011 : 08:42:14
|
Konuyu görünce bir hortlatıyım dedim. İyi de etmişimdir umarım :) Geçen akşam bir şeyler yazmaya çalıştım umarım beğenirsiniz :) HayalEt Sevgili
Kızgınım.. Kime,neye,neden bilmiyorum. Kızgınım işte. Esen rüzgar, yağan yağmur,doğan güneş... Hiç bir şey huzur vermiyor bana. Hiç bir şey sakinleştiremiyor beni. Ve hiçbir şey; Seni unutturmuyor. Sanki bir ahenk gibi, Her şey, her yer hatırlatıyor seni. Unutmama izin vermiyor.
Hayaller... Uyanıkken rüya görmek gibiydi hepsi. İmkansız,ama bir o kadar mümkün. Adı üstünde:''Hayal''. Ama bir o kadar gerçek. Ve biliyor musun; o hayalde sen yoksun. Ben de yokum. BİZ varız. Benim her anımda içinde olduğum hayaller; Ve Benim her anımda içinde olduğum ''biz''...
|
İmza atamıyorum parmak bassam olur mu?
|
 |
|
iso_demiro
Üye
    

Turkey
İleti 912 |
İletim - 12/12/2011 : 18:11:05
|
Karanlıktaki ışığım
En içten öten serçe bile aydınlatamıyor beni ezgileriyle Doğan güneş bile bastıramıyor karanlığımı. Gecem, gündüzüm seninle karışmış, Çıkamıyorum içinden...
Zaman geçtikce bir yana aydınlık, Karanlık daha da bastırıyor zalimce. Karanlıkta kayboldukca sende kayboluyor, Sende kayboldukca kendimi buluyorum.
Güneşim de sendin aslında, Tebessümünle saçıyordun ışığını. Sensizliğin adı karanlık, Sensizlik karanlık olmuş adeta.
İnsanlar anlamıyor, anlayamazlar da hiçbir zaman; Senin akıttığın göz yaşları vurdu yüzüme iri bir yağmur damlası misali. İnsanlar bilmiyor, bilemeyecek hiçbir zaman; Beni kendine sırılsıklam aşık ettiğini..
Mehtapta batarken güneş ağır ağır, Ben sana olan aşkımla yanıp tutuşurum. Bir anka kuşu gibi doğarken küllerimden ağır ağır, Yarim, sana bir kez daha aşık olurum... |
İmza atamıyorum parmak bassam olur mu?
|
 |
|
Konu  |
|
|
|
|