|
Yazar |
Konu  |
|KRONDOR|
Editör
    
Turkey
İleti 8269 |
İletim - 31/12/2003 : 23:10:31
|
O adam dediğin elf, fil dediğin de Fül oluyor  |
Alper & Soner ERGÜL Editör asergul@oyunsitesi.com |
 |
|
Smeagol
Seçkin Üye
    

Turkey
İleti 741 |
İletim - 01/01/2004 : 21:55:01
|
fil'e fül denmiyo krondorcum. Sam biraz köylü olduğu için onlara fül diyo asıl adları Mumak :) |
some are born to sweet delight; some are born to endless night |
 |
|
Avaris
Yönetici
    
Turkey
İleti 1976 |
İletim - 01/01/2004 : 23:26:21
|
Gondor civarında Mûmak denen hayvanlara Sam gibi köylüler(!) (ne köylüsü be?!?) Oliphaunt demektelerdi. Elephant-Oliphaunt arasındaki ses ilişkisini Türkçesi için Fil-Fül olarak yapmış sevgili çevirmenimiz...
Bu arada filmle ilgili ileriye bıraktığım birkaç yorum mevcuttu. İkinci izleyişim sonrasında bir iki laf edesim geldi. Bu yüzden hala seyretmemiş olanlar varsa (yuh artık) bundan sonrasına bakmamaları tavsiye olunur. Spoiler var da denebilir...
Son şansınız ...
Efendim, şimdi filmi ikinci izleyişimin ardından filme bakışımın daha net olduğunu düşünüyorum. Birincisi PJ beyefendi hikayeyi tamamen katletmiş. Gereksiz romantizm, mantıktan tamamen uzak kahramanvari ve saçma boyutta "hollywood"laştırma ile resmen katletmiş. Tek tek ele alsanız bile "aha kitapta da böyle" diyebileceğiniz bir elin parmağını geçmeyecek kadar sahne mevcut zaten ki ondan çoktan vazgeçmiştik. Derdimin "kitapta var filmde yok" olmadığını görmenizi ve ona göre hareket etmenizi isterim. Kitapta olanların pek çoğu anlam veremeyeceğim boyutta değişmiş olarak perdeye yansıtılmıştı.
Onun dışında filmin kendi içinde de tutarsız olduğunu söylemem gerek. Öncelikle Gondor ateşleri kadar saçma bir sahne yoktu. Gandalf'ın "Biz gidiyoruz siz de en kısa zamanda peşimizden gelin" yerine "ateş yanana kadar vakit kaybedin, acelemiz yok" türü mantıksız davranışına dizi dizi yanan ateşler uğruna katlanmak bana anlamsız geldi. Dağın tepesinde börtü böceğin yaşamadığı yerde kim yakar o ateşleri ayrı bir mesele. Yüzyıllardır "ulan belli mi olur ateş yanar belki" diye oraya "sürgüne" gönderilenlerin vay haline...
Theoden'in "bize yardım etmeyene ne gidecez kardeşim" türü "dar vizyonuna" da bir anlam veremedim. Kardeşim sen gitmezsen düşman sana gelecek!.. Sanırım ikinci filmdeki şeytan çıkarma ayini birkaç küçük şeytanı çıkarmayı becerememiş...
Ha bir de Pelenor Düzlüklerine girmeden önce tepedeki binlerce atlının olduğu ihtişamlı ama salak sahne. Bu Theoden işi ağırdan almayı seviyor. Önce ateşleri bekledi şimdi de Orc'ların savaş düzenine girmesini bekleyecek ve sürpriz bir saldırıyı çöpe atabilecek kadar "centilmen". Yok yok unutulan şeytanlar biraz daha büyük sanki...
Eowyn'in Nazgûl Efendisinin kafasını uçurmasını tercih ederdim.
Ölülerin ordusu biraz fazla abartılmış. Kitaptaki kurgunun farklı olduğunu söylememe gerek yok zaten ancak filmde "la dur Aragorn salma, iyiymiş bunlar. elleri değmişken Mordor'u da temizlesinler" diyesi geliyor insanın.
Shelob'un zevkine karışmayız ama mağarasını projektörlerle aydınlatır gibi pırıl pırıl yapması kesinlikle beklenmedik bir durumdu. Sonra da Earendil'in Işığından gözü kamaşsın... Olmamış.
Frodo'nun Gollum'la bir olup Sam'i kovması? Ugh! Neredeyse bana kalp krizi geçirtiyordun PJ...
Bir de "Sauron the Lighthouse" meselesi vardı ki ilk iki filmle yaratılan gözümdeki Sauron imajı, ki oldukça başarılı idi, yerle bir oldu. Eh boşuna dünyayı Hüküm dağının dumanı ile kaplamıyor. Tek ışık kaynağı olarak tekel olacak ve orta dünyayı haraca bağlayacak besbelli. Bu "şeytani" emel de tabii ki durdurulmalı...
Yüzük yok edildikten sonra orcların yerin dibine girmesi tamam da bizim kahramanların 1 metre önünde duran çatlak nedir ya?
Elrond ve Arwen'in dahil olduğu bütün konuşmalar beni gülmekten öldürdü açıkçası. Arwen'in hayatı yüzüğün kaderine bağlı! Niye ki?!?! "Aragorn hadi koçum kral ol, al bu da parlak kılıcın, soran olursa göster."
Sonunda da Aragorn'un Arwen'e yumulması ayrı bir krize soktu beni. Eh yılların kolcusu, dağ taş gezmiş adam. Tek gördüğü dişi geyikler. Abazalık normaldir... Kralın "döndüğü" bir sahne varsa da heralde buydu. Filmin geri kalanında fazla "silik" bir karakterdi.
Ha bu arada zaman gibi mesafe kavramı da kayboldu filmde. Uzun uzun yollar patır kütür geçiliyordu...
"Kimseye eğilmeyin sevgili hobbitler biz eğiliriz" = gereksiz romantizm...
Neyse biraz uzun oldu. Biraz "gayri ciddi" bir yazı oldu ama fazla ciddiye alıp sıkmak da istemedim . Güzelim LotR'dan perdeye aktarılanlarla, ki fazla değil, yetinmek zorunda kalmak kötü. Sabırla okuyanlara selam olsun ... |
Deniz Turgut Yazar |
 |
|
thakki1
Seçkin Üye
    
Turkey
İleti 1577 |
İletim - 02/01/2004 : 16:56:57
|
krondor arwen hakkındaki sözlerini şiddetle kınıyorum , sadece onun için 19 defa daha seyrederim bu filmi, hatta PJ amcam aragornla arwen'nin hayatını anlatan bir film bile yapmalı... şaka bir yana üç filmde vasatın üstündeydi, en çok zevk aldığım iki kule olmakla beraber son filmde fazla romantizm olduğuna inanıyorum(yengeniz ağladı, bir an kendimi türkan şoray filminde hissettim), en abartılı bulduğum sahne ise sam'in cüneyt arkın gibi üç orc'a saldırıp onları öldürmesiydi |
KIBRIS TÜRKTÜR TÜRK KALACAK, DENKTAŞIN YANINDAYIZ, MÜNGKE TENGRİYİN KÜÇÜDÜR! KIBRIS TÜRKÜNDÜR
ÇİNDE KIRKBİR ÇERİYLE İHTİLAL YAPAN KİMDİ PEKİ O USLANMAZ KAN HANGİ BEDENDE ŞİMDİ ŞÜKÜR Kİ BİZDE TANRIM...
GÖKTE TANRI YERDE BİZ.. YERLE GÖK ARASINDA DİZ KIRIP YURT SALAN BİZ... TAŞ KIRILIR TUNÇ ERİR! FAKAT TÜRKLÜK EBEDİDİR... |
 |
|
|KRONDOR|
Editör
    
Turkey
İleti 8269 |
İletim - 02/01/2004 : 17:26:17
|
alıntı:
krondor arwen hakkındaki sözlerini şiddetle kınıyorum 
Hangi sözümü kınıyorsun sorması ayıp?  |
Alper & Soner ERGÜL Editör asergul@oyunsitesi.com |
 |
|
Konu  |
|
|
|
|