Sacred ve DS II'yi açıkçası beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Sacred'i zaten geçiyorum, hack&slash oyunu yapalım derken sadece hack&slash yaptığınız bir oyun koymuşlar.. DSII'de de oyun bana fazla çizgisel geldi. Sanki o karakter ne yaparsan yap o oyunu bitirecek, sen de yukarıdan bakan 3. tekil şahıssın. Bir evrenin içinde olma havası yoktu bana göre
Deniz, kum, güneş <3
"Hey, ağzına attığın bir aspirin mi yoksa alışılmamış türden bir fil mi?" -YGS 2011
Sacred'i oynamadığım için bir fikrim yok fakat Dungeon Siege için söylediklerine katılıyorum oyunu zaman öldürmek için yükledim ve beni ruhsuz bir şekilde oradan oraya koşturan bir oyun olarak geldi bana. Oysaki karakterle beni bütünleştirmesi o atmosfere sokup ilerlememi sağlamalı bir FRP & RPG oyunu o duyguyu hissedemedim oyunda.
Bu aralar Fable'ı arıyorum. Yaptıklarının tamamen oyuna yön verebilir olması ilgimi çekiyor. (Tabi bu ilgiyle KOTOR'u alıp aldıktan sonra yüklediğimle kırmam bir olmuştu ><)
Deniz, kum, güneş <3
"Hey, ağzına attığın bir aspirin mi yoksa alışılmamış türden bir fil mi?" -YGS 2011
Bazı oyunlardada yaptıklarımızın oyuna yön vermesi saçmalayabiliyor ve sıkıcı bir hal alabiliyor ama Fable'da onu dengelenmişti. Evet güzel bir fikir aslında şu anda nostalji yapmaya başladım şu indirdiklerim bir bitsin Fable'ada bir el atayım yeniden.